(Mevlana Hazretleri kendini anlatıyor)
790.
Sancağın perçemi (İpi) gibi, senin yelinin,
senin lütfunun (Önem verilen, sayılan birinden gelen
iyilik, yardımın) neşesiyle oynayıp duruyoruz.
A
hoca, güle-oynaya nereye gidiyorsun?
Nereye
mi?
Yokluk
(Dünyada kendini göstermeden önceki tasarı ve hazırlık
yurdu) alanının açılış yerine.
Hoca,
hangi yokluktur bu yokluk, söyle.
Evveline
evvel (Öncesi) olmayan sözü, evveline evvel (Öncesi) olmayan kulak duyar.
Aşk
gariptir (Anlaşılması zordur ve insana şaşkınlık veren
yaşamdır), dili (Anlatılış biçimi de) de
garip;
Arap
olmayanların arasına düşmüş garip bir Arap gibi hani.
Kalk,
sana bir hikâye söyleyeceğim;
Artık-eksik
olmamak şartıyla benden duy, dinle.
Şu
garip hikâyeyi dinle;
Hikâye
de garip, söyleyen de.
Yusuf’un
yüzünden kuyunun dibi aydınlandı.
İrem
bağı gibi kutlu bir hale geldi.
Horlukla,
yoksullukla hapse düşen Yusuf, o yüce, o şerefli gökyüzüne bakıp duruyor.
O
zindan, bir köşk kesildi;
Bağlar-bahçeler
içinde;
Cennet
kesilmiş, sayvanları var, sofrası var, haremi var.
Hani
bir taş, bir avuç topak atarsın suya;
Su
hemencecik dalgalanır, dalgalar, değirmi (Yuvarlak)
bir şekilde kuyuya vurur.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Aşk işinde gönüllü olan, gönülden buyruğa uyan kişinin
neşeyle oynayıp güldüğünü öğrendik.
2. Aşk erinin olup biteni seyredip sonuçlarını
beklemediğini, öncenin öncesine, öncesizliği gidip her şeyin tasarlandığını,
planlarının yapıldığı, dünyada ne zaman bürüneceği şeklin söylendiği konuşulanları
duyduğunu, böyle bir kulağa sahip olduğunu öğrendik.
3. Aşk tutkulu sevgi ile aşka tutulan insanı garip bir
hale soktuğunu; sıradan insanların arasında yabancı, gurbette yaşayan gibi
kimsesiz ve zavallı bir hale sokacağını öğrendik.
4. Aciz kalıp Allah’tan yardım istemekle aydınlanmanın,
farklı şeyleri görmenin, kalabalıkların içinden şerefli bir çıkışın; aşkla
olduğunu öğrendik.
5. Herkes aşığı zindanda, kuyuda görse bile âşık kişiye
bu yerler köşk ve cennet bahçesi olduğunu, halkın bunu görmemesi için
perdelendiğini, göremeyeceğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Nasıl
ki suya bir taş atıp dalga oluşturursak, bu dalganın halkalar halinde büyüyerek
genişlediği gibi aşkın etkisinin de böyle olacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ