16 Mart 2018 Cuma

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 320 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri sabır konusunu anlatıyor)

320. Sabır (Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme), bir hastalık aynasıdır âşık bir aynadır (Ruh sağlığını gösterendir), gamlar yemeye (Üzüntüden beslenmeyi alışmış olanın göstergesidir) bence.

Dert olmadıkça (Derdi olanın acı çektiğini, içindeki duyguları dışa vurup ferahlamak için söylenir) sabırlı kişinin gönlü aydın mıdır, karanlık mı, görünmez

Ayna arayış yüzünde bir ayıp, bir çirkinlik-kabalık yoktur demektir, güzellik alâmetedir.

Hatta ayna arayan kişide bir kabalık, bir çirkinlik olsa bile eğretidir (Geçicidir), ilaçla geçer gider, hararetten meydana gelmiş bir şeydir.

Zahmet (Güçlük), meşakkat (Güçlüklerle karşılaşmak) aynası (Göstergesi), Firavun’dan uzaktır;
Çünkü onun yüzü kap-karadır, isli-paslıdır (Öz eleştiriyi yapacak görüntü verecek parlaklık yok).

Binlerce çocuğun başını kesti;
Tanrı saklasın, baş ağrısı adamdan adama geçer bir hastalıktır.

Fakat ben o kapıyı tamamıyla kapamışımdır;
Çünkü benim buyruğum yürür, padişahlığım sayılır-durur.

Kaza ve kader (Kaçınılmaz kötü şans), bu sözü duydu da dedi ki;
Başına, bıyığına gülme, ululanıp durma;

Bu yüce kalem, bir tek zorlu, sınıkları (Kırık-çıkıkları, yenilmiş-bozguna uğramış) onarır kişinin kalemi.

Bugün kör ol, çünkü Musa geldi çattı;
Elinde kahredici bir hançer var.

Onun önünde boğazını kestir, hiç başını sallama;
Bu zaman, hile yapmak-düzen kurmak zamanı değil.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Bir insanın başına acı çekeceği bir sorun gelmeden o kişinin gerçek kişiliğini, sabrının olup olmadığını öğrenilmeyeceğini öğrendik.
2.    Sabrın kişi ve çevresi için iyi bir öz eleştirinin göstericisi olduğunu öğrendik.
3.    Kendinin gerçek durumunu anlamak isteyene sabrın kalıcı bir gösterge de olmayacağını öğrendik.
4.    Kendinin gerçek durumunu anlamak isteyene söylenen sözlerin terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü söz olmayacağını, gerçek saklanmadan söylenmesi gerektiğini öğrendik.
5.    Kendinin gerçek durumunun öğrenmeyi istemeyen kişinin dikkati kendinden uzaklaştırmak için sayısız fenalıklar yapacağını öğrendik.
6.    Mevlana Hazretleri kişiyi olduğu gibi kendisine göstererek kabul etmesini, doğruyu, güzeli, iyiyi göstererek yenilenmeyi ve değişmeyi kolaylaştırdığını öğrendik.
7.    Kendi isteklerimizi değer kabul edersek yanlışa düşeceğimizi, ölçü olarak Tanrı erlerinin bize öğrettiği ölçüler üzerinden değerlendirme yapmamız gerektiğini öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Tanrı erine teslim olup onun dediklerini kabul etmemiz, doğruluğunu ve faydasını sorgulamadan, hemen görüp anlayamadığımız için inşallah bu söylenileni anlarım diye ret edişten uzak olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                   *
RAV


Popüler Yayınlar