(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
230.
İşveler (Hoş ve aldatıcı hareketler) satmak,
gönüller çalmak, cefalar etmek (Güçlü kimsenin yasaya
ve vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü duruma düşürmek),
düzenler düzmek (Uyumlar oluşturmak), sana
yaraşır;
Yapsan
da yeridir, yapmasan da.
Senden
gelen taş, incidir (Şekli değişmeye hakikattir),
mücevherdir (Başta taşınacak değerdir);
Senin
cefa (Vicdana ve hukuka aykırı hareket) etmen,
yüzlerce vefadır (Sevgi ve dostlukla bağlı olduğunun
delilidir).
Bulanık
görüşlü (Olgun olmayan kişi net olmayan, niteliği tam
anlaşılmayan bir), iki şekil gördü mü, arı-duru (Saf), ter-temiz (Çok temiz) bir
şekil diye elbisesini yırtar (Heyecanlanır),
naralar atar (Bağırmaya başlar).
Çünkü
her düşünce, bir hayali (Zihninde tasarladığı,
canlandırdığı, gerçekleşmesini özlediği her ne ise onu) seçer, bir
hayale (Belli-belirsiz görünen şekle anlam yükleyerek
özlem duyduğunun sanısına) kapılır;
Fakat
onun (Şems Hazretlerinin) hayaline âşık
olanların meclisi, ap-ayrı bir meclistir.
Kâ’be,
taşa-topaca tapanlarla doludur;
Sen
bize yüz tut, biziz Tanrı kıblesi.
Bu
kıbleye karşı yoksul kesilenin gözünde Sencer de (Roma
imparatoru da) yoksuldur padişah da.
Can,
Tebriz’de Şemseddin’den başkasıyla ne bir rahata kavuşmuştur, ne yatmıştır, ne
kalkmıştır.
Daha
yakın gel, daha yakın;
Yüzün,
nurdan başka bir şey değil;
Kimdir
aşkınla mahmur olmayan?
Yok-yok;
Yanlış
söyledim;
Canlar
canını istemede beri gel de yoktur, arda git de yok;
O
uzak değildir ki.
Güneşin
ışığı, nereye vurmadı ki;
Ay,
kimin kucağına doğdu da o, tanınmadı ki?
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems Hazretleri
her ne yaparsa yapsa da uygun, yapmada da uygun ve doğru faydalar veren söz ve
davranışlar olduğunu öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinden her ne gelirse gelsin çok değerli olduğunu, önemsememiz
gerektiğini öğrendik.
3.
Bilgili olmanın
yeterli olmadığını, doğru bakışa de sahip olmak gerektiğini, doğru bakışa sahip
olmayanın bulanık gördüğünü niteliğini tam anlayamadığından, korku ve hayretle
birden bire öfkelenme, köpürme, parlama yapacağını öğrendik.
4.
Her düşüncenin
bir hayali seçip bu hayale kapıldığını öğrendik.
5.
Şems
Hazretlerinin hayaline kapılanların toplandığı yerin benzeri olmayan bir meclis
olduğunu öğrendik.
6.
Dört kıble
olduğunu, en kıymetlisinin ve hepsinin
hakikatini öğreten Tanrı erlerinin kalbi olduğunu, bu kalbi, Tanrı’ya bakmanın
kıblesi ve kâinattan da daha ve yüce olduğunu öğrendik,
7.
Şems
Hazretleriyle gönlün sakinlik bulacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretinin ışığının vurduğu kişi uygunluktan olgunluğa ulaşarak yüksek
topluluğa girebilecek özelliği taşıyacak duruma geldiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ