(Mevlana
Hazretleri kendini anlatıyor)
160.
Bütün gece, Tanrı’dan ses gelip durur;
Kalk
da a yoksul, ganimet (Kazanç) say fırsatı.
Yoksa
öldün de canın bedeninden ayrıldı mı, çok hasret (Özlem)
çekersin.
Eşini
(Arkadaşını) alıp götürdüler de yeryüzü, ham bir
halde (Kaba, kuralları bilmeyen, incelmemiş olarak)
kaldı mı, tikenden, ottan başka bir şey kalmaz.
Ben
elden çıktım, geri kalanını sen oku;
Sarhoş
oldum, elimin-ayağımın farkında değilim ben.
Çek
beriye o şekerler yurdunu yurt edinen padişahı;
O
ap-aydın, güp-güzel inci tanesi dilberi,
O
eşi benzeri bulunmaz kutlu yüzlü padişahı;
O
deniz gönüllü sevgiliyi.
Çürümüş-gitmiş
ölüye bile can verir;
Yabancının
gönlüne bile sevgi salar.
Her
tikenin eteğini güllerle doldurur;
Deli-divane
kafaya akıllar verir.
İki
günlük çocuğun aklına, akıllı-fikirli erlerin gönüllerine bile gelmeyen şeyleri
bağışlar.
Çocuk
dediğin de kim?
Sen,
Hannâne direğinin hikayesini inkar mı ediyorsun yok (Uydurma
mı sanıyorsun) yoksa.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah’tan
yeryüzüne gece ses geldiğini, bu sesi ancak istekli, hassas, dikkatli
bekleyişte olanların duyabileceğini öğrendik.
2.
Yaşarken yani
canımız bedenimizde olduğu zaman fırsatları değerlendirmemiz gerektiğini,
ölünce bir şey yapamaz duruma geleceğimizi öğrendik.
3.
Birbirini
tamamlayan iki kişinin birbirinden ayrılığında ne yapacağını bilmeyen şikâyet
eden pasif olacağını öğrendik.
4.
Şems Hazretlerini
kendimize yaklaştıracak, onun hoşlanacağı davranışlarda bulunmamız gerektiğini
öğrendik.
5.
Şems
Hazretlerinin çok etken olduğunu, yabancı olanlara bile sevgi verdiğini
öğrendik.
6.
Şems
Hazretlerinin güzellikler bağışlayacağını, deliyi akıllı bir hale getireceğini
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Peygamber
efendimizin görgüsüz-kaba insanlara bile söz geçirip iyi yönde
hareketlendirdiğine inanmayanların bu söylenen sözlere de inanmayacağını,
akılsızlıklarından kazançtan olacaklarını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ