(Mevlana Hazretleri ziyaretçileri anlatıyor)
470.
Can gelinleri, çarşafları attılar (Gizlenmeyi
bıraktılar) da dünya padişahını aramaya geldiler.
Güzelim
bir sel gibi mekânsızlık (9 kat göğü geçtikten sonraki
yerden) yurdundan oynaya-güle, mekân (Oturulan yerlere)
yurduna ulaştılar.
Gönlün
şekli, şekilleri kırdı-geçirdi;
Perde
altındakiler (Gizlenenler), yurdu elde etmeye
geldiler.
Açık
olanlar gizli, gizli olanlarsa ap-açık (Çok açık
biçimde) geldi-çattı (Gerekli olanlar bir arada
toplandılar).
Bir
izi, bir eseri olanın ne bir izi kaldı, ne bir eseri;
İzi-eseri
olmayanlarsa izi-eseri belirdi de geldi.
Her şeyi yetiştirip geliştiren ezeli nurdan, sana, fazlasıyla
vermişler.
Güneş
gibi her şeye bir hoşça bak;
Hepsi
de donmuş, bak da eriyip gitsinler.
A
ilkbahar, ağaçlar, deli kıştan solmuş-sararmış, onlara bak hele.
Dudağını
aç da İsa duasını oku (Tanrıya yalvararak, yakarış
içinde yardım iste);
Çünkü
varlıklar, cefa Deccal’i (Güç kazanmış yalancılar,
bozguncular, dedikocuların yasaya ve vicdana aykırı olarak temiz kişileri
uğrattığı kötü durum) yüzünden ölmüşler.
Bugün,
herkesin mahmurluğunu (İçki sonrası sarhoşluğun verdiği
sersemliğini) gider;
Çünkü
herkes, senin şarabından bir kerecik tatmış.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Uygun olan kişiyi
tanımak, hediyeler vermek, merak ettiklerini açıklamak için 9 kat göğü
geçtikten sonra olan yerde oturanların yeryüzüne indiklerini, kendilerini belli
ettikleri, her şeyi yetiştirip geliştiren nurdan verdiklerini öğrendik.
2.
Dünyanın
karmaşık, karışık söz ve davranışlarından ve bunların verdiği bunalımlardan ve zararlardan
kurtulmak için yalvararak yakararak Allah’a dua etmemiz, ikinci dirilişimizi
istememiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerinin her şeyi yetiştirip geliştiren nurdan fazlasıyla olduğunu, uygun
olanlara bu nurdan verdiğini, Hazreti Mevlana’nın sözlerinden öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ