11 Aralık 2017 Pazartesi

MEVLANA VE KENDİNE YAPMADIĞINI BAŞKASINA YAPMA

Ulu kişinin muhip (sevgi besleyen dost) ve mutekitleri (inanalar) zaman-zaman gümüşler ve dinarlar getirirler, gizlice keçenin altına koyarlardı.

Mevlana Hazretleri onların gönüllerini kırmamak için bu paraları kabul ederdi ve hiçbir şey söylemezdi.

Namaz kılmak için gece yarısı kalktığı vakit, o paraları alır, kuyulara atardı.

Hayırlı arkadaşlar zaruretleri dolayısıyla “ Bu paraları niçin dostlara bağışlamıyor da kuyuya atıyor” diye sorarlardı.

Mevlana “ Sevginin ve dostluğun olgunluk alameti, en sevdiği ve en güzel olan şeyleri dostlara ve arkadaşlara vermektir.
Yoksa hoş olmayan zehirli şeyleri onlara vermek değildir.

Bütün eşya ve bütün dünya malları öldürücü bir zehir ve bir şey elde edilemeyen az bir maldır.

Bana zararlı olan ve zahmet veren bir şeyi, dostlarıma vermeğe acıyorum.
Size de vermemem daha iyi olur.
Sizi ondan sakınıyorum” dedi ve bu hadisi buyurdu:

“ Elini kalbine koy; kendi nefsine yapmak istemediğin şeyi kardeşine de yapma “

Mısra:
“Kendine münasip (uygun) görmediğini başkasına da münasip görme”
                                            ***
Bir gün Hüdavediğar’ın haremi (karısı) yokluktan bahsetti.
Hüdavendiğar “ Dünyayı sizden esirgemiyorum.
Sizi dünyadan esirgiyorum “ buyurdu


                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
Neler öğrendik:
1.    Para ve malın satın alma kuvveti ve çekiciliğinin ve benliği kuvvetlendirmesinden insanların etkilendiğini, bunlardan uzak durulması gerektiğini öğrendik.
2.    Kendimize istemediğimiz ve uygulamaya uygun görmediğimizi başkalarına da istemememiz ve uygulamamız gerektiğini öğrendik.

İşte böyle yaren,

Güzel bir ölçüyü öğrenmiş olduk.
Hiçbir yerde rastlayamayacağın iyi öneriyi kendin ben bunu ister miyim diye sorarsan doğru cevabı bulursun.

Daha iyisi böyle yaparsam Tanrı ne der demendir.
                             *

RAVLİ

Popüler Yayınlar