11 Aralık 2017 Pazartesi

MEVLANA VE İSLAM ASKERİNE YARDIMI

Mevlana’nın eski müritlerinden olan Celaleddin-i Kassap dünyanın latif ve zarif bir adamı idi.
Onun âdeti, Arap atlarının taylarını satın alıp yetiştirdikten sonra büyüklere satmaktı.

Onun tavlasında daima iyi atlar bulunurdu.
Bu adı geçen şöyle anlattı:

Bir gün Gayp âleminden Mevlana hazretlerine bir “hal” geldi.
Tam kırk gün mübarek sarığını Araplar gibi boynuna bağlayarak dolaştı.

Birdenbire kan ter içinde büyük bir heybetle kapıdan içeri girdi.
Ben bir zavallı gibi baş koyup hayrette kaldım.

O “Falan cins atı eğerle” diye buyurdu, üç delikanlı hizmetçi ve yüz bin gayretle atı eğerleyip önüne getirdim.
Ata binerek kıbleye doğru hareket etti.

Ben “Hüdavendigar’ın bu kulu da gelsin mi?” dedim.
O da “Himmetinle (ermiş kişinin tesiriyle) bana yardım et” dedi.

Geceleyin onun toz torak içinde döndüğünü gördüm.
O fil gövdeli iri yarı at da incelmiş, iki kat olmuştu.

İkinci gün tekrar geldi.
Evvelkinden daha iyi bir at istedi ve binip gitti.
Akşam namazında tekrar döndü.

Arap atı zayıflamış, çengel gibi olmuştu.
Ben de hiçbir şey diyemedim.

Üçüncü gün yine geldi, başka bir ata binip gitti.
Yine akşam namazında döndü.
Atından indi, eve girip tam bir huzur içinde oturdu ve şu şiiri okudu:

“Müjde ey dirlik içinde yaşayan güruh!(topluluk)
O cehennem köpeği, yine cehenneme gitti”

Nefislerine zulmeden kavmin kökleri kesildi.
Âlemlerin Rabbi olan Tanrı! ya hamdolsun dedi.

Benim Mevlana’nın heybetinden bu halin nasıl olduğunu sormaya mecalim (güç, kuvvet) kalmadı.
                                *
Birkaç gün sonra Şam tarafından büyük bir kervan geldi.
Moğol askerlerinin Şam şehrini çok sıkıştırdıklarını haber verdi.

655H. (1257.M.) senesinde Bağdad’ı kılıcı ile alanın ve halifeyi öldürenin Hülagu Han olduğunu söylerler.

Hülagu 657 H. (1258 M.) senesinde Şam üzerine yürüdü, Halep’i aldı ve Ketboğa’yı büyük bir ordu ile Şam’a kadar gönderdi.

Moğol askerinin Şam’ı muhasara ettiği sırada, Şam halkı, Mevlana Hazretleri’nin oradaki İslam askerinin yardımına geldiğini ve Moğol askerini kırdığını gördüler.

Moğol askeri tamamen bozguna uğradı ve eline bir şey geçmeden geri döndü.

Bu haberi veren diyor ki:
Bu haberin sevinci ile neşelenerek Şam’ın durumunu anlamak için Mevlana hazretlerine geldim.

Mevlana” Evet Celaleddin” dedi. Ve bu şiiri söyledi.

“Askere yardım eden o süvari kimdir?
O yardım eden, din ehlinin görme sultanıdır.”

Bütün dostlar sevinçlerinden nara atıp feryat ettiler.
Halk arasında bir heyecan ve sevinç meydana geldi, bu keramet ve kudret yayıldı.

Bu suretle de onu sevenler müjdelendiler.
                                      ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
Yaren neler öğrendik:

1.    Mevlana hazretleri gönülden bağlanmış ve hizmet etmiş dostlarının sıkıntılarını gördüğünü ve haberdar olunduğunu öğrendik.
2.    Babasına hizmet etmiş kişilere hizmet etmeyi görev bilinmesinin gerekliliğini öğrendik.
3.    Dostlara yardım etmek için çareler arandığını öğrendik.
4.    Dostlara yardım ederken Allah’ın da yardım ettiğini öğrendik.
5.    Dostuna yardım etmek için başka dostlardan yardım istendiğini öğrendik.
6.    Dosta yardım etmek için sıkıntılara katlanıldığını öğrendik.
7.    Gönülden Mevlana hazretlerinden yardım istendiği zaman Hz. Mevlana’nın yardıma gittiğini öğrendik.
8.    İslam askerine ermişlerin yardıma gittiğini öğrendik.
9.    İslam askerine meleklerin, şehitlerin ve diri veya ölmüş erenlerin savaşmak için yardıma gittiklerini ve bunlara en ermişin bu manevi orduya komutanlık ettiğini, önderlik ettiğini, halen sağ olan askerlerin şevkini artırdığını öğrendik.
10.                      Allah’ın yardımı ile başarı elde edildiğinin farkında olarak Âlemlerin Rabbi Tanrı’ya şükredilmesi gerektiğini öğrendik.
11.                      Sıkıntıda olan dostların Allah’ın imtihanından geçtikten sonra yardım edildiğini öğrendik.

İşte böyle yaren;

Bu 40 gün bunun içindir.

Gönül bağladığın Hz. Mevlana dostlarını kendi haline bırakmaz.
Allah’ın ona verdiği kuvvet ve kudret sayesinde ve izniyle Allah’a inanmışlara, bu yolda olanlara yardım ettiğini göreceksin ve yaşayacaksın.

Ey yaren, bunlar masal, uydurulmuş hikâyeler değil ancak bunu değerlendirecek kadar görme gücün, anlama kapasiten varsa kendin de böyle yardım aldığını görür şahit olursun.

Mevlana hazretleri, muhabbetle eşiğinden adım atanı kendi dostu olarak hiçbir zaman bırakmadığını anladık, öğrendik, inandık.
                                *

RAVLİ  

Popüler Yayınlar