Bir gün Mevlana medresenin
kapısında ayakta durmuştu.
Bütün dostlar da orada
idiler.
Yüzünü müritlere çevirip “
Tanrı’ya yemin ederim ki dünyada bir kimseden başka bir kimse yoktur.
O kimse de sizinledir, sizin
içindir, sizin için çalışıyor ve sizi istiyor” dedi.
Nitekim demiştir ki:
Şiir:
“ Ben insanların iyiliği için
dünya zindanında kalmışım.
Zindan nerede ben nerede?
Kimin malını çalmışım.”
Dostlar şükürler edip baş
koydular ve sevindiler.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B.
YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1. Mevlana Hazretleri her insanı içine alacak kadar geniş
ve büyük olduğunu, insanlık âlemini tek vücut halinde içinde bulundurduğunu
öğrendik.
2. Tanrı’nın yarattığı ve istediği bir insan olduğunu
öğrendik.
3. Birlik ruhuna ulaştığına Tanrı’yı şahit olarak
gösterdiğini öğrendik.
4. Kendisi için değil de kendisine sevgiyle bağlanmış
olanlarla beraber olduğunu, kendi seviyesine getirmek için, işin gerçeğini
öğretmek için hizmet ettiğini öğrendik.
5. Mevlana Hazretlerinin kendisine sevgi ile bağlananlar
bizlerle beraber olduğunu, bizim için çalıştığını ve istediğini öğrendik.
6. Kendisini kurtardığa halde o yerde kalmayıp insanların
iyiliği için çalıştığını öğrendik,
7. Ruhunun yücelerde olduğunu ama insanlara yararlı olmak
için vücuduna inerek hizmet ettiğini öğrendik.
İşte böyle yaren,
Kendimizi kurtarmakla
kendimizi sınırlandırmamamız, yakın çevremizden başlayarak insanlığa faydalı
olmak için hizmet etmemiz gerektiğini,
Hazreti Mevlana’yı örnek
almamız gerektiğini bir defa daha hatırlayarak manaya ulaşmak için çalışmamıza
devam etmemiz gerektiğini,
Hazreti Mevlana’nın bizimle
olduğunu ve bize yardım ettiğinin bilincinde olarak çalışmamızı daha da
yoğunlaştırmalıyız.
Hazreti Mevlana’nın hak
ettiğini yaşamak yerine hizmet etmeyi tercih ettiğini bir daha düşünelim niye?
O kadar akıllı, zeki, temiz
bir geçmişe sahip, ilahi bilgilerle donanımlı bir kişi neden hizmet etmeyi
seçmiştir?
*
RAVLİ