Yine halifelerin sultanı,
Hakkın ve dinin kılıcı Hüsameddin Çelebi (Tanrı onun
sırrını kutlasın) şöyle anlatmıştır:
Şeyhim Mevlana Hazretleri bizim eve gelmişti.
Tabhanede (kışlık odada) birlikte halvete girdik.
On gün hiç iftar etmedi.
Kapı ve pencerelerin
kapanmasını ve birkaç deste Bağdadi kâğıt getirmemi emretti.
(Kâğıtları
getirdim) Hemen Arapça ve farsça olarak birtakım manalar saçmaya
başladı.
Ben de o ne yazdırıyorsa
yazıyor ve yazılan kâğıtları birer-birer okuyup yerlerine koyuyordum
Bu iş bitince ocağı
yakmalarını emretti.
Sonra birer-birer alıp
(Haberiniz olsun (dikkat edin), her şey (bütün işler) Tanrı’ya gider) (Süra suresi 53) diyerek
ocağa attı.
Ateşin alevleri yükselip kâğıtlar
yanmaya başlayınca gülerek “ Bu sözler gayblar âleminin gaybından geldiler ve
yine ayıpsız olan o gayb âlemine gidiyorlar “ buyurdu.
Çelebi Hüsameddin buyurdu ki:
Ben uğur addederek bunlardan
birkaç yaprak saklamak istedimse de şeyhim “ Hayır, hayır “ dedi ve “ Bu bakir
(el değmemiş) sırlar, bu âlemin hayırlı
insanlarının kulaklarına gidecek değerde değildirler.
Bu sözleri dinlemek
kabiliyeti, yalnız Tanrı’nın has kullarının ruhlarında vardır.
Bunlar, onların ruhlarına ait
gıdalardır “ diye ilave etti.
ŞİİR:
“ Benim sözüm, meleklerin
gıdasıdır.
Eğer ben söylemezsem, aç olan
melekler “ Söyle!
Niçin susuyorsun? “ derler.”
Sonra oradan çıkıp Zirva
hamamına gitti.
Mübarek cübbe ve sarığıyla su
haznesinin deliğinden kaynayan suyun içine daldı.
Yedi gün yedi gece orada
kaldı.
Bir sabah başını hazineden
çıkararak şu şiiri okumaya başladı:
“ Zindanın kilidini,
insanları yiyen bu feleğin pençesini ve dişlerini kırmak için yeni bir bayram
gibi tekrar geldim “
Matlaı bu beyit olan gazeli
sonuna kadar söyledi.
Arkadaşlar çok sevindiler.
Mevlana bu gazeli okuyup
bitirdikten sonra medreseye gitti.
Yedi gün, yedi gece sema ve
toplantı oldu.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B.
YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1.
Gayb âleminden
gelen sırların ancak Tanrı’nın has kullarının dinleyebileceğini öğrendik.
2.
Meleklerin de
Hazreti Mevlana’nın sözlerinden gıda aldıklarını öğrendik.
3.
Hüsameddin
Çelebinin kabiliyetli Tanrı’nın has kullarından olduğunu öğrendik.
4.
Yaptığımız her
işten Tanrı tarafından değerlendirildiğini öğrendik.
İşte böyle yaren,
Bu dünyada yaşarken Tanrı
âlemiyle, gayb âlemiyle, meleklerle ilişki içinde olduğumuzu unutmamız lazım
geldiğini bir daha hatırlayıp dikkatli olmalıyız.
*
RAVLİ