Bir gün Mevlana Hazretleri
Ferideddin-i Attar’ın (Tanrı rahmet etsin)
sözlerini mütalaa ediyordu.
Bir münasebetsiz adam “ Bu
Attar’ın sözüdür” dedi.
Mevlana “ Ey kız kardeşi
fahişe, o halde ben kimim?” buyurdu.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B.
YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1. Bir büyük hazır ve konuşurken başka anlattığı büyüğün
sözünü söylemek hazır olan büyüğü kızdırdığını öğrendik.
2. Zaten o büyükten ve sözünden bahsederken araya
girmenin (Ben de biliyorum) yanlış olduğunu,
tepki doğurduğunu öğrendik.
3. Bir büyüğün sözünü mütalaa eden elbette ki büyük
biridir, Âlim olmayan sadece aktarır yorum yapamaz.
İşte böyle yaren,
Susmak edepten gelir.
Mesnevi Şerif yazılmadan önce
bütün dervişler Attar Hazretlerinin bütün kitaplarını eğitim maksatlı okurlar
ve çok değer verirlerdi.
Halen yetişen dervişlerin de beğeneceğini
umarak okumasını öneririm.
Attar hazretlerinin
“İLAHİNAME” ve “MANTIK-AL TAYR” (Kuşdili)
hikâyeleri bloğumızda vardır.
Attar hazretleri kafan dünya
ilişkilerinde, ahiret ilişkilerinde, Tanrı ilişkilerinde anlamadığın ve kafanın
karıştığı konularında hikâyelerle süsleyerek anlatır, anlamamızı sağlar.
Kuşdilinde 7 vadiden
geçirerek bizim kişiliğimizin oturmasını sağlar.
Kendimizin bile
sorgulamadığımız kişiliğimi gizlilikten gün yüzüne çıkartarak kendimizin
kendimize bakışımızı sağlar.
Hayata ve inançlarımızın
arasındaki karışık gözüken konuları anlayışımıza sunarak bilinçlenmemizi
sağlar.
Gizli açık sayısız soruyu
kendimizin cevaplamasını sağlar.
Bir insanın Tanrı ile olan
ilişkisini zannetmeden gerçekliğe doğru çeker.
Ekim 2009 da başladığım
hikâyelerini bloğdan sırasıyla okuyarak bu güne doğru gelmenizi öneririm.
Mevlana Hazretleri büyük bir
havuzdur.
Attar onun içinde bir bardak
sudur.
Ancak o havuzun tüm tatlarını
sana tanıtmaya çalışır.
*
RAVLİ