(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
2730. Evet, gözleri sarhoşluk denizi;
Evet,
saçları sevda (Güçlü sevgi) mayası;
Bütün
bunlar geldi-geçti;
O
usul boylu selvi (Düzgün, gösterişli vücutlu), evet, gülfidanı (Zamanı
gelince gül veren) gibi bize bir hoşça, gelmede.
O
fidan boyun gölgesinde nasıl uyumam?
Evet,
yatar-uyur da hurmadan da tatlı bir hale gelirim.
Evet,
o Ay yüzlüden her gece hem bekçi gümüş çalar, hem hırsız a benim canım.
Güneş
yüzü doğdu mu da hırsız, aciz kalır gider, evet,
bu böyle.
Dayanamaz
da helva yerse biri, evet, o helva yerse biri, evet,
o helva ona safra kesilir (Midesini bulandırır),
derdini artırır.
Yeter
artık, sırrı gizleyen kişiye o sır, çok gizli bir gül bahçesi haline gelir, evet.
Evet,
sonunda açılır bu kapı;
Evet,
sonunda görünür, yüzünü gösterir gümüş bedenli dilber.
Sakimiz
(İnsan ruhuna Allah sevgisi, Allah nuru saçan),
şu sarhoşları hatırlar;
Evet,
gene gelir kadehle, şarapla.
Evet,
güzellik ilkbaharı gelir bahçeye;
O
ter ü (Çok) taze dallar çiçeklenir.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin söz ve davranışlarının Mevlana Hazretlerine ve sevenlerine hoş
geldiğini, sevdiklerini, saygı duyduklarını, yararlandıklarını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerini söylediği sözlerin Tanrı şarabı gibi tesir ederek insanı kendinden
geçirdiğini, insanlara tazelik verdiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ