(Mevlana
Hazretleri Allah ile olan ilişkisini anlatıyor)
2450.
Tanrım;
Şu
ırmağın suyu, senin ihsanın her yana aktıkça, bulunmasın hiç.
Tanrım;
Bu
duaya sen de âmin de;
Dua
da senin duan, âmin de senin âminin.
Dünya
çenginde (Telli sazında) dünya kanunda teller
var;
Her
telin feryadı, senin fermanına göre.
Ben
uyumuştum, sen uyandırdın beni;
Senin
çevgeninde (Topa vurulan ucu eğri sopada) bir
top gibiyim ben.
Yoksa
senin çekişlerin olmasa topraktan yaratılmış bir kişi nerde, aşk nerde?
Kuru
toprak sarhoş oldu da yaş-yaş nağmelere koyuldu;
Senindir
bu nağme, senindir bu nağme, senindir senin.
Dün
lütfu, kimsin sen diye sordu bana;
Dedim
ki:
“A
benim canım, dağarcığında bir kediyim.
Dedi
ki:
“
A kedi (Uysal ve sokulgan kişi), muştuluk (Sevindirici haber) sana;
Padişahın,
seni aslan (Cesur, yiğit, gürbüz) edecek”
Ben
sustum, fakat sen bırakmadın;
Çeng
(Telli çalgı) gibi senin feryadına
uymuş-gitmişim ben.
Gözleri
bir çift kan çanağı, elinde kılıç, her yana koşup aramadaydı onun aşkı;
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Duamıza Allah da âmin
derse yani kabul ederse, bizim duamız Allah’ın duası olursa meydana geleceğini
öğrendik.
2.
Biz istememizin
aslında kendinin istemesi olduğunu, ama bizim sözle söylememizi, kendisinden
istememizi istediğini öğrendik.
3.
Uysal ve sokulgan
biri olsak bile Allah dilediği zaman aslan huylu biri yapacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah
aslanlık yapacak uygun kişileri aradığını, aşkla aradığından aşık kişileri
bulduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ