(Mevlana
Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini olan aşkı anlatıyor)
2430.
Aslanın eniği (Yavrusu), coşup köpüren memesine
sarılmıştır aslanın, sütler emer de aslanlaşır, emindir aslanın yaralanmasından,
paralamasından.
Aşk,
hangi perdenin ardında gizlidir;
Kimsecikler
göremez yerini onun.
Aşk,
güneş gibi bir baş gösterdi mi göğe dek her yanı, kavgası-gürültüsü doldurur
gider.
Senin
tapına gelmiş sufileriz (Dünya işlerini hoş görenleriz),
yüzünün güzelliğinden Allah için olsun, bir şey ver.
Susuzluktan
ibrikler getirmişiz;
Çünkü
onun derisindendir ancak güzellik suyu.
A
huyu-suyu boyuna lütuf (Büyük kişinin yaptığı iyilik)
olan, merhamet olan;
Hadi,
bir şey ver yoksullarına.
Kıtlık
yılında Yusuf’un güzelliği, can gıdası oldu;
Biz
de kıtlıktan bulandık, sana geldik.
Sufiler,
gene helva istiyorlar gönüllerinin arayıp özlediği o tatlı dudaklarından.
Dün
gece tekkede bir gürültüdür, kopmuştu;
Tekke,
senin kokunla misklere bürünmüştü, misk kokularıyla dolmuştu.
Zembilimize
(Örme sepetimize) doğru aç, uzat elini;
Aferinler
olsun eline, koluna.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Aslan yavrusu
aslandan süt emdiği zaman gürbüz, cesur ve yiğit olacağını, süt emdiği ne kadar
güçlü olursa olsun zarar görmeyeceğini bildiğini öğrendik.
2.
Aşk da anne ile
yavrusu gibi kimsenin göremeyeceği bir bağla bağlanıp gizlice büyüyüp güçlenme
sağladığını öğrendik.
3.
Aşkın insanı
aydınlıkta görür hale getirdiğini, yanlışlıkların görünür hale geldiğini, kavga
gürültüye sebep olduğunu, saklananların meydana çıktığını öğrendik.
4.
Allah’ı seven,
Allah dostlarını arayan kişilerin Şems Hazretlerinden bir şeyler beklediğini
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretleri asil, ulu, büyük olduğundan bunun gereği olarak bağışlarda bulunması
için beklemede olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ