9 Ağustos 2017 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 1400 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri yönsüzlüğü anlatıyor)
                              
1400. Sen, seni sımsıkı tutana yapış sımsıkı;
Ön de odur, son da;
Onu bul sen.

O, yaycağızını bir hoşça çeker;
Oku âşıkların gönüllerine batar yaralar.

Rebabın şu dosdoğru sesi, ister Türk olsun, ister Rum ülkesinden, ister Arap;
Âşıksa onun dilincedir, onun dilidir.

Yel (Rüzgâr) feryat eder, seni, ardımdan dere kıyısına dek gel diye çağırır.
Der ki:
“ Suydum, yel oldum da geldim;
Susuzları şu seraptan kurtarmaya geldim ben.
Söz de önce su olan yeldir, yüzündeki örtüyü kaldırdı mı su olur.

Altı yönden (Yukarı-aşağı-ön-arka-sağ-sol) dışarı, şu ses yücelmiştir;
Yönden kaç, Ay ışığına çık.

A âşık pervaneden de aşağı değilsin ya;
Pervane çekinir mi hiç ateşten?

Padişah şehirde;
Bir baykuş için nasıl olur da şehri bırakır, yıkık yerlere giderim?
Eşek delirdiyse vur başına aklı başına gelinceye dek.
                                      ***  
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Bizi ele geçirmiş, yanında bulunduran, denetimi ve yetkisi altında olduğumuza uygunluk sağlamamız, çelişkilerden kaçınmamız gerektiğini, işi anlayışla yapmamız gerektiğini öğrendik.
2.    Allah’ın sevdiklerini yaraladığını, tekrar gönüllerini aldığını, ilgisini ve sevgisini hiç azaltmadığını öğrendik.
3.    Rebap çalgısının sesinin her dilden olan kimsenin bir şeyler anlayacağı dilden mesajlar verdiğini öğrendik.
4.    Suyun bile buhar olup rüzgâr ile yolculuk ettiğini, susuz kalanlara su götürdüğünü, kişileri serap görmekten kurtardığını öğrendik.  
5.    İnsanların tanımladığı yönlerden kişi kendini kurtarmadıkça karanlıklar içinde kalacağını, ancak karanlıktan kendini kurtaramayacağını öğrendik.
6.    Işığın çok olduğu yöne doğru ölüme gidercesine gibi gitmemiz gerektiğini öğrendik.
7.    Allah dostu yakına geldiği zaman başka yere gidilmeyeceğini öğrendik.
                        * 
İşte böyle yaren;
Kaba ve düşüncesiz davranışlara bulunana aklı başına gelene kadar şiddetle uğraşılması gerektiğini öğrendik, anladık.            
              *

RAVLİ

Popüler Yayınlar