(Mevlana
Hazretleri koku almanın önemini anlatıyor)
1380.
O buhur (Yanerken hoş koku veren ağaç dalı),
yakmazsan koku vermez;
0
tohumların faydası yok dövmezsen, ezmezsen.
Boş
şeylere bakmaz, ateştedir evi de o yüzden güneş, en büyük yıldız olmuştur.
Gezmeden-dolaşmadan
yorulmaz da o yüzden Ay, çavuş olmuştur, hesapçı olmuştur.
Şu
peygamberler, halkın, gizli şeyleri iyiden iyiye bilenden bir koku alması için
halka ödağacı kesilmişlerdir.
A
ayıplar madeni, bir kokuya kani değilsen sen de yan da kokulara maden kesil.
Yandın
mı gökyüzü güzel kokuyla dolar
Gönül
yandı-yakıldı mı kalplere vahiy (Allah’tan haber)
gelir.
Bu
sözün sonu yoktur;
Tohumlar,
bağın-bahçenin canıdır amma kısa kes sözü.
İki
tahta parçasına sahip olan, bırakma onları;
Birini
yak, öbürünü çal da gamlar-kederler gitsin.
Sarhoşların
arasına düşen ayık kalamaz;
Can
şarabını içen tövbe edemez.
Şarabı
(Tanrı şarabını) ganimet (Savaş sonrasında elde ediş) bil, tez ol, iç de sonunda
kör-kütük sarhoş ol, yırt yenini-yakanı.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Bazı yapıları
ateşte yakarak faydasının görüleceğini öğrendik.
2.
Tohumu ezip
içindeki özü ortaya çıkarak faydasını görebildiğimizi öğrendik.
3.
Gezip görüp
araştırıp bilmek ve anlamaktan yorulmamız gerektiğini başkan olmak istey4nin
böyle yapması gerektiğini öğrendik.
4.
Boş şeylere
bakmayanın, büyük kişi olacağını öğrendik.
5.
Tanrı şarabını
sunanı bulmamız, bolca içmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
İyi
kişilerin arasına düşenin onlar gibi olacağını, olacaklarını, yaptıklarını
yapacağını, onlar gibi olacaklarını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ