6 Ağustos 2017 Pazar

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 1340 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri şehveti anlatıyor)
                              
1340. Şehvete müptela (Aşırı isteklerin peşine düşmeyi alışkanlık haline getirmiş olan) can, şehvete düştü mü sevgili görmeye gönül vermez ona.

Bu bakımdan da dostu, bir sebeple, cennete girmek ümidiyle, cehennem korkusuyla sever.

Ateşten doğma canı bir kırdın-geçirdin mi seyret artık onun ardındaki ışıklarla dolu canı.

O hainler haini can, adamakıllı Çıfıt (Hileci-düzenbaz) olmasaydı iki iyi kişiyi hiç birbirinden ayırır mıydı?

Şehvete düşen canı şaşı bir can bil, çünkü o, Musa gibi nuru ateş görür.
Şehvete düşen can, düşüncesizlikten dudu (Papağan) gibi anlamadan söyler, durur.

Hastalanmıştır, yepyeni bir dile sahip olmuştur, hastanın yüzüne kıbleye döndür.

Kıble  (Sıkıntılı bir durumda yardım umularak başvurulan yer) Tebrizli Şemseddin’dir;
Gözün de ışığıdır o, gönlün de.

Gönül sırrının ardında cilveleri gör, işveleri seyret;
Âşıklar, bu cilvelerden, bu işvelerden Mecnun’a dönmüşler, deli-divane olmuşlar.

Âşıkların başka bir dini, başka bir mezhebi var;
Bu dinin aslı da, fer’i (Asılla ilgili olmayanı) de, sırrı (Herkese açıkça söylenmeyeni) da cilvelerdir (Hoşa gitmek için yapılan davranıştır), işvelerdir (İlgi çekmek, gönül çelmek için yapılan aldatıcı hareketlerdir).
                                      ***  
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Aşırı isteklere canımızı teslim edersek cenneti isteklerimize kavuşmak, korktuğumuzdan kurtulmak için seveceğini öğrendik.
2.     Ateşten doğduğunu düşündüğümüz canımızın ışığına engel olan yapıyı yıkıp parçaladığımız zaman canımızın ışıklarla dolu olduğunu göreceğimizi öğrendik.
3.    Aşırı isteklere kendini kaptırmış, isteklerin pençesine düşmüş kişinin anlamadan konuştuğunu öğrendik.
4.    Aşırı isteklere düşen kişinin hasta kişi olduğunu, kendisini Şems Hazretlerine yönlendirmedikçe bu hastalıktan kurtulamayacağını öğrendik.
5.    Gönlümüzün sırlarını arkasında hoş nazik işler olduğunu, zevk ve heyecan veren düşünce ve davranışlarla dolu olduğunu öğrendik.
                          * 
İşte böyle yaren;
Âşıkların inanıp çok bağlandıkları düşüncenin, inancın, ülkünün tutkulu bir sevgiyle Allah’a ve Allah dostlarına bağlanmak, sevgi ve dostluğu devam ettirmek olduğunu öğrendik, anladık.
                           *

RAVLİ

Popüler Yayınlar