26 Haziran 2017 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 620 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri gizlenenlerin nasıl açığa çıktığını anlatıyor)
                              
620. Cevizle bademin içi özdür, güzeldir, dışı kabuktur, deridir;
Kabuğun içinde olgunlaşır, özleşir, tavuk yumurtası gibi tıpkı.

Hurma, dıştan hoştur da içi çekirdektir ya, onun aksi ol a merhametli (Acıması, olan) er, incir gibi için de güzel olsun dışın da.

Dalın çekişi, suyu kökten ta yücelere çeker;
Tanrı’nın canı, merdivensiz yücelere çekişi gibi.

Şu yel, çiçek tozcuklarıyla tohumları erkeğin organına, toprağa götürür de o dalla toprak gebe kalır;
Yeller sanki erkek Arap atlarıdır da dallar, dişileri.

Baharın her cins kuş, sıcak yerlere göçer, başıboş konuk gibi şurada-burada yuva kurar, eğleşir.

Kuşlar ötüşürken binlerce sırlar söylerler;
Filan (İsmi önemsiz biri) göçecek, feşman (Başka bir kişi) onun yerini tutacak derler.

Bütün hüthütler Süleyman’dan mektup getirmişlerdir, fakat nerde kuşdili bilen (Herkesin kolayca anlayamayacağı her varlığa ait davranış şeklinin mamasını anlatım şekli) biri ki tercümanlık etsin.

Leylek kuşların arifidir (Çok anlayışlı ve sevgili), lek-lek der durur;
Bilir misin ne der?
A yardımı istenen der, mülk de senindir, buyruk da, övüş sanadır ancak.

Yaylağa (Otlağa) çıkma vakti geldi a can, beden kışlağını (Kışın kaldığın yeri) bırak;
Türkmenlerin töresi sonucu kuşlardan öğrenin bari.

Kuşlar gibi kendine kendin gözcü, bekçi ol, Tanrı’ya tesbih (Şanına uygun sıfatlarla an) et; Tesbihin sana orduğah kesilir (Ordunun konakladığı yer gibi korunaklı olur), tesbih et Tanrı’yı.
                             ***  
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    İçimizin de dışımızın da güzel olması gerektiğini öğrendik.
2.    Aydın kişinin gizli-açık yücelere merdivensiz bir çekişin olduğunu, bu çekişe uygun hareket ettiğin öğrendik.  
3.    Rüzgârın bitkileri döllediğini, erkekliğin görevini yaptığını öğrendik.
4.    Kuşların bile rızkın bol olduğu yerlere göç ettiğini öğrendik.  
5.    Anlayışla dinlenen her seste bir sırrın açıklandığını, yeryüzüne devamlı binlerce mesaj gönderilmeye devam edildiğini, dikkatli ve anlayışlıların anlayacaklarını öğrendik.
6.    Yazıyı okumayı bilmeyen kişinin kütüphanede bile olsa cahil kalacağını öğrendik.
                        * 
İşte böyle yaren;
Anlamayı ve anlayışı çoğaltıp açmak isteyen dostlarımızın Allah’ın adını sıkça söylemesi gerektiğini, bu söyleyişte gönlümüzdeki değersiz kıymetsiz bilgilerden temizleneceğini, oluşan bu boşluğa Mevlana Hazretlerinin ve dostlarının sözleriyle doldurulması gerektiğini, boş bırakırsak gönlümüzün çer-çöple tekrar dolacağını bunun da körlük ve anlayışsızlık yapacağını öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar