(Mevlana
Hazretleri gizlenenlerin nasıl açığa çıktığını anlatıyor)
620.
Cevizle bademin içi özdür, güzeldir, dışı kabuktur, deridir;
Kabuğun
içinde olgunlaşır, özleşir, tavuk yumurtası gibi tıpkı.
Hurma,
dıştan hoştur da içi çekirdektir ya, onun aksi ol a merhametli (Acıması, olan) er, incir gibi için de güzel olsun
dışın da.
Dalın
çekişi, suyu kökten ta yücelere çeker;
Tanrı’nın
canı, merdivensiz yücelere çekişi gibi.
Şu
yel, çiçek tozcuklarıyla tohumları erkeğin organına, toprağa götürür de o dalla
toprak gebe kalır;
Yeller
sanki erkek Arap atlarıdır da dallar, dişileri.
Baharın
her cins kuş, sıcak yerlere göçer, başıboş konuk gibi şurada-burada yuva kurar,
eğleşir.
Kuşlar
ötüşürken binlerce sırlar söylerler;
Filan
(İsmi önemsiz biri) göçecek, feşman (Başka bir kişi) onun yerini tutacak derler.
Bütün
hüthütler Süleyman’dan mektup getirmişlerdir, fakat nerde kuşdili bilen (Herkesin kolayca anlayamayacağı her varlığa ait davranış
şeklinin mamasını anlatım şekli) biri ki tercümanlık etsin.
Leylek
kuşların arifidir (Çok anlayışlı ve sevgili),
lek-lek der durur;
Bilir
misin ne der?
A
yardımı istenen der, mülk de senindir, buyruk da, övüş sanadır ancak.
Yaylağa
(Otlağa) çıkma vakti geldi a can, beden
kışlağını (Kışın kaldığın yeri) bırak;
Türkmenlerin
töresi sonucu kuşlardan öğrenin bari.
Kuşlar
gibi kendine kendin gözcü, bekçi ol, Tanrı’ya tesbih (Şanına
uygun sıfatlarla an) et; Tesbihin sana orduğah kesilir (Ordunun konakladığı yer gibi korunaklı olur), tesbih
et Tanrı’yı.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
İçimizin de
dışımızın da güzel olması gerektiğini öğrendik.
2.
Aydın kişinin
gizli-açık yücelere merdivensiz bir çekişin olduğunu, bu çekişe uygun hareket
ettiğin öğrendik.
3.
Rüzgârın
bitkileri döllediğini, erkekliğin görevini yaptığını öğrendik.
4.
Kuşların bile
rızkın bol olduğu yerlere göç ettiğini öğrendik.
5.
Anlayışla
dinlenen her seste bir sırrın açıklandığını, yeryüzüne devamlı binlerce mesaj
gönderilmeye devam edildiğini, dikkatli ve anlayışlıların anlayacaklarını
öğrendik.
6.
Yazıyı okumayı
bilmeyen kişinin kütüphanede bile olsa cahil kalacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Anlamayı
ve anlayışı çoğaltıp açmak isteyen dostlarımızın Allah’ın adını sıkça söylemesi
gerektiğini, bu söyleyişte gönlümüzdeki değersiz kıymetsiz bilgilerden
temizleneceğini, oluşan bu boşluğa Mevlana Hazretlerinin ve dostlarının
sözleriyle doldurulması gerektiğini, boş bırakırsak gönlümüzün çer-çöple tekrar
dolacağını bunun da körlük ve anlayışsızlık yapacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ