26 Haziran 2017 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 610 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri gizlenenlerin nasıl açığa çıktığını anlatıyor)
                              
610. Aydın (Işıklı), gönlü, aydın suyu kabullendi;
Cennet bahçelerinde olduğu gibi sayıya sığmaz dallar bitiriverdi, köşkler kurdurdu, giyindi-kuşandı toprak.

Şu hıyar (Salatalık), şu kavun, kervandaki yaya hacılar gibi ayakları sürçerek yorgun-argın (Gücü kalmamış olarak) geliyor.

Kanlar içen çöle bakarsan görürsün ki aman-a (Yardıma) kavuşmak için “Ol” buyruğuna (Yasin suresi 82) uyuyor da her şey, lebbeyk (Buyurunuz, emredersiniz) deyip yokluktan (Görünmeyen âlemden) varlık âlemine koşa-koşa geliyor.

Yaya da söz mü?
Hatta Ashabı Kehif gibi (Kur’an-ı Mu’ciz-ül beyanda bahsi geçen ve devirlerin zalim padişahından gizlenerek ve onun şerrine alet olmaktan çekinerek, beraberce bir mağaraya saklanıp, Rabb-ı Rahimlerine sığınan, dindar ve makbul büyük zatlar, isimleri şöyle sıralanır: Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernüş, Debernüş, Sazenüş, Kefeştatayüş. Kendilerine sadık köpeklerinin adı da Kıtmir’dir) uykuda yol alıyor;
Hani onlar da yan üstü yatmışlardı amma ta göğe dek de gitmişlerdi.

Böylesine bir topluluğa kabak (Kuyu dibinde kalan Yusuf Peygambere su kovası olan kabak) geldi-çattı da ipe tırmandı;
Nerden gördü, nerden bildi, nerden öğrendi bunu?
O, çıkıp giden, uzayıp ağan ipi verenden (Allah’tan) bildi, ondan öğrendi.

Şu yeşillikler, şu yasemin, şu meyveler, zaten bizim rızkımız;
Çöllerde, ovalarda bulunan o ot, o diken, o topraksa onun rızkı.

O pay, o meyve, o rızık, bir başka toplumun;
Onlardan tiksinmemiz, onların üstüne düşmeyişimiz, bizi görüp gözetiyor olmalarından.

Yüz binlerce karıncanın, yılanın, yüz binlerce rızık (Yiyecek) yiyen canlının her biri, payını aramada, her biri feryat edip durmada.

Her ilaç, bir derdin dermanı, her şeyin bir isteyicisi var;
Hani şifalı otlar var ya, hekimlik bilgisine sahip olandan başka hiç kimsecikler bilmez onları.

Ot vardır bizce zehir, onlarca (Diğer birine göre) panzehir;
Bize göre dikendir de deveye hurmadır o diken adeta.
                             ***  
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Bize yiyecek olacak tohumların uykuda Allah’ın emrini beklediklerini, emir gelince ürün veren fayda sağlayan duruma geleceklerini öğrendik.
2.    Her yaratılanın besleyici veya ilaç olarak fayda sağlayacak şekilde yaratıldıklarını öğrendik.
                               * 
İşte böyle yaren;
Bizim için yanlış olan başkaları için doğru olabileceğini, bizim için zararlı olanın başkaları için faydalı olabileceğini, bizim için kötü başkası için iyi, bizim için güzel olanın başkası için olabileceğini, bizim için faydalı dediğimizin başkası için zararlı olabileceğini bunun için;
Şu, bu diye ayırmanın, tanımlamanın bize göre bir bakış olduğunu, görüşümüzün o an doğru olsa bile genelde yanlış olabileceğinin farkında olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar