(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
570.
Baharın adaletiyle yol emin olunca yeşillik, elinde yalın kılıç, göründü, konca
(Henüz açılmamış veya açılmak üzere olan çiçek),
eline mızrağını almış, çıkageldi.
Kalk,
dışarı çık, bağa bahçeye gel;
Onlar
uzak yoldan geldiler;
Gelen
karşılanır, kalk, yorul, bineceğini sür.
Yüklerini,
denklerini bağladılar da yokluk ülkesinden kalktılar, şu denize dek geldiler;
Denizden
gelenlerse havaya ağdılar (Buhar olup), göğe dek
yükseldiler.
Burç-burç,
gökleri aştılar, her yıldızdan bir fayda, bir hüner elde ettiler, yeryüzüne dek
böylece dolaştılar onlar.
Suyla
ateş, gökyüzünden her an, yardım edip durmada onlara;
Onlar,
birkaç günceğiz şu yeryüzünde konukken bu, hep böyle gider, böyle sürer.
Rüzgârın
başında sofralar, seher yelinin elinde kâseler;
O
sofraya oturacaklardan başkasından gizli, üstleri hep kapalı bu yemeklerin.
Sofraları
getirmediler;
Tabaklarda
ne var diye soruyor herkes;
Soranlara
hal diliyle diyorlar ki:
“
Bunu bilen, tabaklar neden kapalı, bilir elbet;
Can
gıdası can gibi gizli, beden gıdasıysa bizim gibi ortada.
Ekmeğin
zevkini aç bilir, tok hiç bilmez;
Ekmekçi
dükkânındaki ekmeklerden dükkânın ne haberi var?
Ekmekçi
de aç olsaydı ekmeği hiç satmazdı;
Seher
yeli, gülün kadrini (Değerini) bilseydi gülleri
saçıp dökmezdi.”
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Bahar kendini
gösterince evde kapalı kalmadan dışarıdaki güzellikleri görmemiz gerektiğini,
sonra göğe yükselip her burçtan bir fayda, bir ustalık elde etmemiz gerektiğini
öğrendik.
2.
Toprağın
güzelliğini ve etkisini gördükten sonra suyla ateşin gökyüzünden hizmeti
edeceğini öğrendik.
3.
Beden gıdasının
açık görünür olduğunu öğrendik.
4.
Ruh gıdasının
herkese açık olmadığını, uygun olan kişinin, uygun yer ve zamanda kendisine
gösterilip tekrar gizlendiğini öğrendik.
5.
Anlatılan bunca
sırlara ancak kendisinde açlık hissedenin zevkle doyum sağlamak için
yeryüzünde, gökyüzünde, yıldızlar içinde arayacağını, bulacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Kıymet
bilenin; kendisinin sahip olduğu her kıymetli her neyse onu ortalığa saçıp
dökmeyeceğini, tokluk içinde bildiği sırları para karşılığı vermeyeceğini
öğrendik, anladık.
Ruhsal
açlık çekenlere, hastalara, gerçek değerini arayanlara ücretsiz olarak bu bilgi
ve bilinci veren büyüklerimizi sınıflandırmaya sokamayacağımızı, buna gücümüzün
yetmeyeceğini, sadece teşekkür edip Allah’a memnuniyetimizi bildirmemiz
gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ