(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
560.
Gönlün kapısından geçiyordum bugün, halini gördüm;
Yüzü
sararmış-solmuş, elbisesi yırtılmış, sağını solunu kaybetmiş gitmiş.
Nasılsın
dedim ona;
Hay-haylarla
ağlamaya, düşüp kalktığı dostundan ayrıldığından dolayı feryatlar etmeye
koyuldu.
Güzelim,
Ay oynamaya, Zühre def çalmaya koyulmuş;
A
erlerin övüncü, aşkımızı oynaya-çala âleme yayıyorlar.
Şu
benim aşkımla senin güzelliğinin her mecliste söylenmede, her meclise meze
olmada;
Evvelce
şöyleydi, şimdi şöyle oldu diye bütün şehre yayılıp gidiyor işte.
Her
toplumda aşkının tuzağı, bir oyun çıkarmada;
Yolcuya
iz olsun diye bizim kanımızı yollara damla-damla saçmada.
Gönülde,
aşk okundan yüz binlerce yara var;
Yüzlerce
yaralı av, fakat ortada ne ok görünüyor, ne yay var.
Derdinle
erkek kadın, herkes, yüzünü duvara tutmuş;
Aşkın
suyuyla, ekmeğiyle sudan-ekmekten kesilmiş, kimsenin yemeye, içmeye iştahı
kalmamış.
Âşığın
kanı, gözyaşı olmuş da gözyaşlarından yeşillikler bitmiş;
Yeşilliklere,
gül yüzün vurmuş da her taraf güllük, gülistanlık (Gül
bahçesi) olmuş.
Aşkının
zevki, haddi aştı da halk, ateş yemeye düştü;
Hani
deve, can sevdasıyla ateş gibi kızgın çayır-çimeni yer, sömürür ya, tıpkı onun
gibi işte.
Kış
gibi soğuk ayrılık, yollara bağlanmıştı;
Bağın-bahçenin
çiçekleri yer zindanında mahpustu.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin güzelliğinin, Mevlana Hazretlerinin de bu güzelliğe âşık olduğunu
söylentisinin her tarafa yayıldığını öğrendik.
2.
Herkesin bir
sevdiği olduğunu ve sevdiğinden ayrı düşünce ağlayıp feryat ettiğini öğrendik.
3.
Aşkın oklarının
yaraladığını fakat görünmediğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aşkın
insana farklı bir zevk verdiğini, her çılgınlığı yaptırabilecek kuvvet
verdiğini öğrendik.
*
RAVLİ