(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
450.
A Huten (Çin surlarına yakın Türkistan’da bir bölge) güzeli, aşkın gönüle bindi de
dedi ki “ Böylesine bineği koşturdukça koşturmalı”
Coşkunluğun
aklımı aldı, fitnelere düştüm gitti;
Akılsızın
coşkunluğu, fitnelere (Karışıklıklara, kargaşaya),
sınamalara (Bilgi, yetenek, yeterlilik, niteliği
yoklamak, denemek için) düşüp gitmektir, bu lâyıktır (Uygundur) ona zaten.
Ben
nerdeyim, şiir nerde?
Fakat
Türk’ün biri gelir de üfürür bana, ona hey derim, kimsin sen?
Türk
kimdir, Tacik kim?
Rum
ülkesinden olan kim, Zenci de kim?
Sen
mülk sahibisin, her gizliyi, her açığı kıldan kıla bilensin sen.
Şiir
şiirin elbisesidir, fakat içinde kim var şiirin?
Ya
elbiseyi bezeyen (İşlemeler yapan) huri (Güzel), ya elbiseyi soyan (Çalarak
alıp götüren) şeytan.
Şiirini,
başımızdan çekip atalım, huriyi bağrımıza basalım;
Fâilâtun
fâilâtun fâilâtun fâilen
A
benim güzelim, aşkına düşmüşüm, havana uymuşum;
Aşkın
bir deniz, gönlümse balık sanki;
Bir
an benden yüz çevirsen, bir an seni görmesem balığa benzeyen canım, ölür gider.
Balıklar,
suyun dışında bir an bile dayanamazlar;
Âşıklar
da gönüllerini alan sevgilinin ayrılığına sabredemezler.
Balığın
canı sudur;
Cana
sabredebilir mi hiç?
Cana
sabredilmezse canın canına nasıl sabredilebilir?
İki
dünya da sensiz, zindan oluyor bana;
Ayrılığınla
abıhayat bile içsem ziyan veriyor bana.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin kendine yakınlaşanları gizlice imtihan ederek o kişilerin bilgi,
beceri, yeterliliğini, ortaya çıkartıp buna göre yönlendirme yaptığını
öğrendik.
2.
Şems Hazretlerini
anlamanın çok güç fakat imkânsız olmadığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah
dostuna âşık olan kişinin bağımlı haline geleceğini, Allah dostu ile hep
beraber olmayı isteyeceğini öğrendik.
*
RAVLİ