14 Haziran 2017 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 390 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri akılla aşkın karşılaştırmasını yapıp anlatıyor)
                              
390. Akıl, ben inciyim (Şekil değiştirmeyen değerli mücevherim) diyor, inciyi kırmak (Etkisini yok etmek) doğru değil;
Aşksa taşımızı al da at o inciye, ez onu (Var olanı güvenmeyi yok ederek yeniden arayışa başla) demede.

Taşımız inciyi kırdı, kusur gene de bizim taşta;
Bedene kurban olan (Kendini feda eden) cana yazıklar olsun (Bedeninin canın emrinde olması gerekir, can bedenin emrindeyse üzüntü ve kınamayla sonuçlanır).

Gönüle bu yetmez mi ki dilber, kanına el banmış;
Puta bu yetmez mi ki Halil gibi biri kırmış onu (İbrahim peygamberin bütün putları kırıp kırdığı aleti bir putun elinde bırakması anımsatılıyor)?

O, merhamet edip kimi aradıysa o kişi, aramaktan kurtulmuştur;
O, kime bizimsin demişse bizlikten, benlikten halâs olmuştur (Bir yerden, bir şeyden kurtulmuştur) o kişi.

Çölde, yazıda oturan, depremden emindir;
Deniz adamı hiç elbise soyandan korkar mı?

Balık satıcılığı yapmışsa bundan ne ziyan gelmiş Süleyman’a?
Şeytan, mülk, saltanat sahibi olmuşsa ne çıkar, gene şeytandır, gene şeytan.

Bir yüzük yok olmuşsa noolur (Ne olur) ki?
Parmağı var ya, o da yüzük;
Yüzük bir perdeydi zaten;
A kötü göz, nazar değdirdi ona.

Amma zaten kötü göz, kendi kendini yer, bizim Ay yüzlümüz boş verir ona;
Işığı leğen altında gizlense de mumun adı-sanı, hiç kötüye çıkar mı?

Kendilerinden geçmiş, akıllarını yitirmiş kişilerin arasında bir aklı başında bulunan kimsenin bulunması ne yazıktır, ne yazıktır, ne yazıktır ne yazık.

A sâki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan), pervasızca (Çekinmeden, sakınmadan, korkusuzca) şarap (Tanrı şarabı) sun;
Sundukça sun da dünyada bir tek akıllı bile kalmasın.
                             ***  
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Büyük işler yapılmasında aklın yetmediğini, aşkın gerekli olduğunu öğrendik.
2.    Hakiki güç etkisi olmadığı halde gücü insanlar tarafından oluşturulan ve var sayılan nesneleri yok etmedikçe ilerlenemeyeceğini öğrendik.
3.    Önemli olanın öz olduğunu, bu öze takılan takıların olup olmamasının öneminin olmadığını öğrendik.
4.    Şems hazretlerinin ışığını hiç kimsenin gizleyemeyeceğini öğrendik.
                               * 
İşte böyle yaren;
Allah dostlarının akılla değil aşkla görünür-görünmez büyük işler başardığını öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar