10 Haziran 2017 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 300 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
                              
300. Bu gece, yalnızlık gecelerinden bir gece, bir merhamet et bize de sevda (Güçlü sevgi) defterimi (Yazdıklarımı) okuyayım sana bu gece.

Ney gibi, feryatlarım (Haykırışlarım, çığlıklarım), vah-larım (Üzüntülerim), eyvah-larım (Pişmanlıklarım) güzel, temiz çıksın diye dağarcığımı (Yaşadıklarımı, öğrendiklerimi, bunların geçmişte ilişkisini bilinçli olarak aklımdan sildim) boşalttım bu gece.

Bundan böyle yel dağarcığıyım (Aklımla her yönlendirmeyi kabul etmeyeceğim), ekmek dağarcığı (Aklım sadece ekmek sağlamak için verilmiş) değil;
Çünkü şu görür gönlüm bu feryatlarla (Haykırışlarla, çığlıklarla) aydın.

Derdimizin, hastalığımızın senden başka ilacı, dermanı yok;

Sen can Calinus’usun (Sakin, doğru yolu gösterensin), benim Abû-Ali Sina’msın (Felsefemsin, matematiğimsin, astronomimsin, fiziğimsin, kimyamsın, tıbbımsın, müziğimsin, bilgi kaynağımsın, beceri öğreten ustamsın) sen.

Başa hoşluk veren her şey, sevgilimin bir kokusudur;
Gönlü hayretlere salan her şey, sevgilimin bir ışığıdır.

Toprakta da, topraktakilerde de bütün bu coşkunluk neden?
Meyhanecim (İnsan ruhuna Allah sevgisi, Allah nuru dağıtan kişisin), yeryüzüne bir yudumcuk şarap (Tanrı şarabı) döktü de ondan.

Kimi donakalmış görürsen bil ki kendi işine âşıktır;
Onun işine bakma, sen benim işime bak.

Yeryüzünün bütün sırları, baharlarda meydana çıkar;
Benim baharım da gelince sırlarım biter yeşerir.

Yeryüzünün gül bahçesi yeryüzü dikenleriyle örtülür, hâlbuki benim gül bahçem açıldı-saçıldı mı hiçbir dikenim kalmaz.

Güz (Sonbahar) mevsiminde hasta düşenlere ilkbahar, bir şerbet içirir;
Fakat benim ilkbaharım güldü mü hastalığım depreşir (Ortaya çıkar).
                             ***           
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                             ***
Neler öğrendik;
1.    Sevdiğimizin karşısında temiz ve güzel olmamız gerektiğini, bunun için de geçmişten bu güne kadar olan yaşadıklarımı, öğrendiklerimi aklımızdan, hafızamızdan boşaltmamız, yeni edineceğimiz bilgi ve duygulara yer hazırlamamız gerektiğini öğrendik.
2.    Yaşarken öğrendiklerimizi ve öğrendiklerimizin geçmişle olan ilgi ve ilişkisini hep aklımızda tutarsak, varlığımızın bir parçası haline getirirsek; Akıl ve düşüncede kaliteli, doğru, üstün bilgilere yer bırakılmamış olacağımızı öğrendik.
3.    Yaşamımızda tek ekmek kaygısıyla hareket edersek aydın gönüllü biri olamayacağımızı, gözü açık kör gibi davranacağımızı öğrendik.
4.    Şems hazretlerinde yücelik, doğruluk, bilgi ve beceri olarak istediğimizi bulabileceğimizi, kazanım sağlayabileceğimizi öğrendik.
5.    Şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilmeyen kişilerin kendi işine âşık olan kişiler olduğunu öğrendik.
6.    Mevlana Hazretlerinin yaptığı işe âşık olanların donakalmaktan kurtulacaklarını öğrendik.
7.    Her şeyin mevsimi gelince meydana çıktığını, gizli sırların da kendini göstereceğini öğrendik.
8.    Yeryüzünde olan sırların insana batan ve acı veren şekilde ve yapıda olduğunu, Mevlana Hazretlerinin alanındaki güllerde diken olmadığını öğrendik.
                               * 
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin öğretisinin görünüşte her aklın kolayca anlayıp kabul edebileceği yapıda olmadığını, hatta ters gözüktüğünü fakat bu yolda yolculuğa devam edenlerin anlayacaklarını, zıtlıkların ortak noktası olduğunu göreceklerini öğrendik, anladık.
                               *
RAVLİ


Popüler Yayınlar