(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
300.
Bu gece, yalnızlık gecelerinden bir gece, bir merhamet et bize de sevda (Güçlü sevgi) defterimi (Yazdıklarımı)
okuyayım sana bu gece.
Ney
gibi, feryatlarım (Haykırışlarım, çığlıklarım),
vah-larım (Üzüntülerim), eyvah-larım (Pişmanlıklarım) güzel, temiz çıksın diye dağarcığımı (Yaşadıklarımı, öğrendiklerimi, bunların geçmişte ilişkisini
bilinçli olarak aklımdan sildim) boşalttım bu gece.
Bundan
böyle yel dağarcığıyım (Aklımla her yönlendirmeyi kabul
etmeyeceğim), ekmek dağarcığı (Aklım sadece ekmek
sağlamak için verilmiş) değil;
Çünkü
şu görür gönlüm bu feryatlarla (Haykırışlarla,
çığlıklarla) aydın.
Derdimizin,
hastalığımızın senden başka ilacı, dermanı yok;
Sen
can Calinus’usun (Sakin, doğru yolu gösterensin),
benim Abû-Ali Sina’msın (Felsefemsin, matematiğimsin,
astronomimsin, fiziğimsin, kimyamsın, tıbbımsın, müziğimsin, bilgi kaynağımsın,
beceri öğreten ustamsın) sen.
Başa
hoşluk veren her şey, sevgilimin bir kokusudur;
Gönlü
hayretlere salan her şey, sevgilimin bir ışığıdır.
Toprakta
da, topraktakilerde de bütün bu coşkunluk neden?
Meyhanecim
(İnsan ruhuna Allah sevgisi, Allah nuru dağıtan kişisin),
yeryüzüne bir yudumcuk şarap (Tanrı şarabı)
döktü de ondan.
Kimi
donakalmış görürsen bil ki kendi işine âşıktır;
Onun
işine bakma, sen benim işime bak.
Yeryüzünün
bütün sırları, baharlarda meydana çıkar;
Benim
baharım da gelince sırlarım biter yeşerir.
Yeryüzünün
gül bahçesi yeryüzü dikenleriyle örtülür, hâlbuki benim gül bahçem
açıldı-saçıldı mı hiçbir dikenim kalmaz.
Güz
(Sonbahar) mevsiminde hasta düşenlere ilkbahar,
bir şerbet içirir;
Fakat
benim ilkbaharım güldü mü hastalığım depreşir (Ortaya
çıkar).
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Sevdiğimizin
karşısında temiz ve güzel olmamız gerektiğini, bunun için de geçmişten bu güne
kadar olan yaşadıklarımı, öğrendiklerimi aklımızdan, hafızamızdan boşaltmamız,
yeni edineceğimiz bilgi ve duygulara yer hazırlamamız gerektiğini öğrendik.
2.
Yaşarken
öğrendiklerimizi ve öğrendiklerimizin geçmişle olan ilgi ve ilişkisini hep
aklımızda tutarsak, varlığımızın bir parçası haline getirirsek; Akıl ve
düşüncede kaliteli, doğru, üstün bilgilere yer bırakılmamış olacağımızı
öğrendik.
3.
Yaşamımızda tek
ekmek kaygısıyla hareket edersek aydın gönüllü biri olamayacağımızı, gözü açık
kör gibi davranacağımızı öğrendik.
4.
Şems hazretlerinde
yücelik, doğruluk, bilgi ve beceri olarak istediğimizi bulabileceğimizi,
kazanım sağlayabileceğimizi öğrendik.
5.
Şaşırıp bir süre
ne yapacağını, ne diyeceğini bilmeyen kişilerin kendi işine âşık olan kişiler
olduğunu öğrendik.
6.
Mevlana
Hazretlerinin yaptığı işe âşık olanların donakalmaktan kurtulacaklarını
öğrendik.
7.
Her şeyin mevsimi
gelince meydana çıktığını, gizli sırların da kendini göstereceğini öğrendik.
8.
Yeryüzünde olan
sırların insana batan ve acı veren şekilde ve yapıda olduğunu, Mevlana
Hazretlerinin alanındaki güllerde diken olmadığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretlerinin öğretisinin görünüşte her aklın kolayca anlayıp kabul edebileceği
yapıda olmadığını, hatta ters gözüktüğünü fakat bu yolda yolculuğa devam
edenlerin anlayacaklarını, zıtlıkların ortak noktası olduğunu göreceklerini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ