(Mevlana
Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems’ini (Güneşini)
anlatıyor)
280.
Gece oldu mu güneş ortada yok ya, yıldızlar laf etmeye başlarlar;
Zühre
(Venüs)(Güzel yüzüyle,
yumuşaklığıyla ve sevimliliğiyle, incelik ve zerafetiyle, neşeli ve istekli,
güzel huylu kendini gösterip) , bu benimdir, bil der, Ay da (Zayıflığıyla, acizliğiyle, bilgisizliğiyle, aceleciliğiyle,
haberciliğiyle, delille hareket ve ses bulunduğunu gösterip) bu benim
der.
Müşteri
(Jüpiter) (Dil ve ilim,,
Yavaşlık ve yumuşaklıkla ve utanarak, cömertlik ve alçak gönüllülükle, akıl ve
iffet, güzel ve manalı konuşma hususunda yoğun çalışma ve gayreti olarak),
kesesinden Caferi altını (Kızıl altın) çıkarır;
Mirrih
(Merih) (Neşeli,
atılgan, birlik ve zevk ve eğlenceye düşkünlük, kuvvet ve hainlik, öfkelenme ve
utanmazlık, inat ve baş olmak), Zühale (Satürn)
(Ahmağa, bilgisiz, korkak, cimri, kıskanç, yalancı,
tembel, kafasız ve zarar veren özelliklere sahibe), bu der, benim keskin
hançerim işte.
Utarit
( Merkür) (İki
yüzlülükle, edep, düşünce, anlayış, erken anlama ve algılama, güzel ve açık
konuşma, yazı ve hesap, isabetli kararlar,
zekâ ve dikkat, merhamet ve incelik, hüner ve sanat, hile ve
hainlikle)
başköşeye kurulur, benim ulular ulusu der, gökler benim mülkümdür, burçlar
canımdan doğma.
Fakat
güneş, seher çağı, doğudan ordusunu çekti de ortaya çıktı mı a hırsızlar der,
nereye gittiniz?
İşte
buracıktayım ben.
Zührenin
(Venüsün) ödü patladı, Ay’ın boynu kırıldı,
Utarit (Merkür), benim parlak yüzümün karşısında
kurudu, dondu.
Mirrihle
(Merih) Zühalin (Satürn)
işi, bizim nurumuza karşı bozuldu gitti;
Müşteri
(Jüpiter) iflas etti, darağacıma muhtaç oldu
Güneş
birazcık meydanda at koşturdu mu bir sestir, gelir;
Kendine
gel, kendine a edepsiz, meydanımdan çekil.
Güneşin
güneşiyim ben, git a güneş, var git sen, batı kuyusuna baş aşağı düş, gir
zindanıma.
Sabah
çağı, diril, doğu mezarından baş çıkar, mahşeri inkâr edenlere (Kıyametten sonra insanların tekrar dirilip toplanacaklarına
inanmayanlara) burhanımı (Delilimi)
anlat.
Ona
kurban (Yakınlaşmış) olan Ay, herkese bayram (Sevinç ve neşe kaynağı) kesilir;
A
bana (Mevlana Hazretlerine) kurban (Yakınlaşmış) olan, senin bayramın benden doğan Ay’dır
(Karanlıkta kaldığın zaman benim ışığımla aydınlanır
doğru yolu görür ve hareket edersin).
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Çocuğun doğumuyla
o zamanda hangi yıldız hâkimse onun özelliklerinin aynen çocuğa geçtiğini, bu
yıldızın tesiriyle kimlik ve kişilik oluşturduğunu öğrendik.
2.
Felek olarak
isimlendirilen kişilerin yapısına tesir eden gökteki yıldızların döngüsünün
insana olan tesirini ancak Tebrizli Tanrı Şems’ine sevgiyle ve dostlukla
bağlananların kurtulup daha üstün bir kimlik ve kişiliğe sahip olacaklarını
öğrendik.
3.
Şems Hazretleri
meydana çıkınca özellikleriyle ve tesirleriyle meşhur olmuş her kim varsa o
meydanda görünemeyecek duruma düşeceklerini öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretleri kendisini yakinen tanıyan, aşık olduğu Şems Hazretlerine doğru
kendisi gittiği gibi bizimde yaralanmamız için gitmemizi önerdiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretleri kendisini Şems Hazretlerine göre Ay gibi tanıtarak karanlıkta kalıp
yolunu şaşıranlara, yanlış yönlendirmelerle yolunu şaşıranlara yol ve iz
gösterdiğini, yolu aydınlatıp yolun inceliklerini bir-bir anlattığını öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ