(Mevlana
Hazretleri aşk dinini anlatıyor)
220.
Şeriat sahibi Ahmed’le (Muhammed’le) Abu-Cehil
alay ederdi;
Korkak
Firavun da İmran oğlu Musa’yı alaya alırdı.
Onlar
dayandılar da sonucu, Tanrı kahrı erişti (Allah’ın yok
etme, ezme, perişan etme, mahvetme gücü Firavuna ve Abu-Cehil’e ulaştı);
Tanrı
kahrının dumanı tepelerine çöküverdi.
Ciğerler,
hasetçilerin (Kıskançların, çekemezlerin)
kınamalarından (Yapılan işin kötü olduğunu
belirtirlerken) kan kesilir (Kıpkırmızı olur);
Onların
alaylarının derdi, insanın canını dağlar.
Onlardan
kaçsan da yapayalnız bir mağaraya sığınsan gene aşk, çevgen (Topa vurulan ucu eğri sopa) gibi seni çeker, ortaya
atar da.
Her
donmuş-uyuşmuşun (Ne yapacağını bilemeyen hareketsiz
kalmışların) zehrini (Büyük üzüntüler, acılar,
kederler, sıkıntılar) tattırır, her hasetçiden (Can
sıkan) bir armağan sunar sana.
Dünya
kurulalı âşıkların başlarına hep bu gelir;
Her
vakitte âşıkların işleri-güçleri budur.
Aşk
dinindeysen kınanmaya gönül ver;
Düşmanın
alayından, gücenmesinden yüz çevirme (Gösterdiğin
ilgiyi kesme).
Âşıklık
tunç işçiliğine yahut da demirciliğe benzer;
Bu
sanatla uğraşanların yüzleri, daima karadır.
Tunç
işçisinin, demircisinin yüzü, külhandan, kazandan kararır gider.
Sonunda
âşıkların yüzlerindeki kara da onlarla eğlenen kişinin, onlara söz edenin,
onları kınayanın yüzünü karartır.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Doğru olanı
söyleyen, Allah’tan aldığı buyruğu halka ileten Allah dostlarının korkak güç
sahiplerinin düşmanlık ettiği kişiler olduğunu öğrendik.
2.
Allah dostları;
kendilerine düşmanlık yapanların fenalıklarına katlandıklarını,
sabrettiklerini, sıkıntı çektiklerini, Allah’ın yok etme, ezme, perişan etme
kuvvetinin bu kıskanç ve korkak kişilere ulaşmasını beklediklerini öğrendik.
3.
Allah aşkıyla
âşık olanların gizlenseler bile bir şekilde Allah’ın o kişileri ortaya
çektiğini, gizlenemediklerini öğrendik.
4.
Allah’ın her âşık
kişisine her zehri tattırdığını, çekemeyen insanların fenalıklarından hediyeler
sunarak güçlendirdiğini öğrendik.
5.
Âşık olan kişiyi
kınadıklarını, bu kınanmayı doğal bir davranış olarak kabul etmemiz
gerektiğini, halkın beklenmeyen bir söz ve davranışı karşısında kırgınlık
duymadan küsmememiz, ilişkiye devam etmemiz gerektiğini öğrendik.
6.
Âşıklığın yiğit
ve güçlü kişinin işi olduğunu, kirlilik içinde temizliğini koruyabilenlerin
mesleği olduğunu öğrendik.
7.
Âşıkların yüzünü
kötü, uğursuz, sıkıntılı olarak görenlerin bu söylediği ve kınadığı kimliğe
gireceklerini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Âşıklığın
zor ve çetin bir iş olduğunu, sağlam ve dayanıklı yiğitlerin işi olduğunu
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ