6 Haziran 2017 Salı

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 220 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri aşk dinini anlatıyor)
                              
220. Şeriat sahibi Ahmed’le (Muhammed’le) Abu-Cehil alay ederdi;
Korkak Firavun da İmran oğlu Musa’yı alaya alırdı.

Onlar dayandılar da sonucu, Tanrı kahrı erişti (Allah’ın yok etme, ezme, perişan etme, mahvetme gücü Firavuna ve Abu-Cehil’e ulaştı);
Tanrı kahrının dumanı tepelerine çöküverdi.

Ciğerler, hasetçilerin (Kıskançların, çekemezlerin) kınamalarından (Yapılan işin kötü olduğunu belirtirlerken) kan kesilir (Kıpkırmızı olur);
Onların alaylarının derdi, insanın canını dağlar.

Onlardan kaçsan da yapayalnız bir mağaraya sığınsan gene aşk, çevgen (Topa vurulan ucu eğri sopa) gibi seni çeker, ortaya atar da.

Her donmuş-uyuşmuşun (Ne yapacağını bilemeyen hareketsiz kalmışların) zehrini (Büyük üzüntüler, acılar, kederler, sıkıntılar) tattırır, her hasetçiden (Can sıkan) bir armağan sunar sana.

Dünya kurulalı âşıkların başlarına hep bu gelir;
Her vakitte âşıkların işleri-güçleri budur.

Aşk dinindeysen kınanmaya gönül ver;
Düşmanın alayından, gücenmesinden yüz çevirme (Gösterdiğin ilgiyi kesme).

Âşıklık tunç işçiliğine yahut da demirciliğe benzer;
Bu sanatla uğraşanların yüzleri, daima karadır.

Tunç işçisinin, demircisinin yüzü, külhandan, kazandan kararır gider.

Sonunda âşıkların yüzlerindeki kara da onlarla eğlenen kişinin, onlara söz edenin, onları kınayanın yüzünü karartır.
                             ***           
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                             ***
Neler öğrendik;
1.    Doğru olanı söyleyen, Allah’tan aldığı buyruğu halka ileten Allah dostlarının korkak güç sahiplerinin düşmanlık ettiği kişiler olduğunu öğrendik.
2.    Allah dostları; kendilerine düşmanlık yapanların fenalıklarına katlandıklarını, sabrettiklerini, sıkıntı çektiklerini, Allah’ın yok etme, ezme, perişan etme kuvvetinin bu kıskanç ve korkak kişilere ulaşmasını beklediklerini öğrendik.
3.    Allah aşkıyla âşık olanların gizlenseler bile bir şekilde Allah’ın o kişileri ortaya çektiğini, gizlenemediklerini öğrendik.
4.    Allah’ın her âşık kişisine her zehri tattırdığını, çekemeyen insanların fenalıklarından hediyeler sunarak güçlendirdiğini öğrendik.
5.    Âşık olan kişiyi kınadıklarını, bu kınanmayı doğal bir davranış olarak kabul etmemiz gerektiğini, halkın beklenmeyen bir söz ve davranışı karşısında kırgınlık duymadan küsmememiz, ilişkiye devam etmemiz gerektiğini öğrendik.
6.    Âşıklığın yiğit ve güçlü kişinin işi olduğunu, kirlilik içinde temizliğini koruyabilenlerin mesleği olduğunu öğrendik.
7.    Âşıkların yüzünü kötü, uğursuz, sıkıntılı olarak görenlerin bu söylediği ve kınadığı kimliğe gireceklerini öğrendik.
                            * 
İşte böyle yaren;
Âşıklığın zor ve çetin bir iş olduğunu, sağlam ve dayanıklı yiğitlerin işi olduğunu öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar