(Mevlana
Hazretleri Tebrizli Şems Hazretlerini anlatıyor)
200.
A âşık, kendine bak, âleme kapılma;
Filan
(İsmi lazım değil) şöyle diyor, feşman (Önemsiz biri) şöyle diyor deyip durma.
Filan
bana diken diyor, feşman adımı yasemin takıyor demeyen, her söze, herkese boş
veren can gözü açık gülün kuluyum (Sevgiyle ve
dostlukla bağlıyım), kölesiyim (Karşılıksız
hizmet edeniyim) ben.
Filan
sana gâvur (Dinsiz) demiş, feşmansa din eri;
Vazgeç
bunlardan, gözünü aç, bundan böyle halkın gözüyle bakma, yürüme.
Hey
gidi hey;
Sana
Tanrı öylesine bir can gözü vermiş ki mahmur (Süzgün,
dalgın) bakışlarına karşı Cebrail’in yüce, büyük kanadı bile secdeye
kapanır.
Nergis
(Dikkatli bakan) gözlerini yumup (Kapatıp) leş yiyen akbaba gözlerini açma, can gözünü
yumma, şaşı bir gözle bakma.
Şekil
(Davranış biçimi, tutum, yol, tarz), suret (Görünüş, biçim) âşıkları (Tutkuyla
sevenler) şekle, surete dönmüşler (Kendileri de
bir görünüş olmaktan öteye gidememişlerdir);
Bal
ümidiyle ayran çanağına düşen sinek gibi tıpkı (İçi
siyah dışı beyaz);
Neşelen
ey ölümsüz ululuk ıssısının (Sıcaklığının)
aşkına düşen, o çeşit kanatların olduktan sonra balçıktan ne gam (Üzüntü yok) sana.
Cebrail’in
bile boyuna sana kul-köle olmasını istiyorsan yürü, Âdem’e (Allah’ın seçtiği ere) secde et a rahmetten sürülmüş
şeytan.
Kanlar
içen çölün Kâbe’mden haberi olsaydı her yanda bir bahçesi, her yanda arı-duru
bir ırmak görürdü.
A
insanların iyisine, kötüsüne bakıp kalan, buna razı oldun ya, ne diyeyim?
Artık
Tanrı yardımcın olsun senin.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah dostu doğru
sözlü kişiyi seven, onunla dostluk kuran, yakınlaşmak için hizmet etmemiz
gerektiğini öğrendik.
2.
Halkın dedikleri
kişilere ve zamana göre çok değişik hatta ters olduğundan kafa karışıklığına
sebep olduğunu, önemsememek gerektiğini öğrendik.
3.
Şekle, surete,
görünüşe düşkün olanların içinin başka, gördüğümüzün başka bir kişi olduğunu
anlamamız ve buna göre davranmamız gerektiğini öğrendik.
4.
Allah ve Allah
dostlarının aşkına düşenin aşkın verdiği ululuk sıcaklığıyla sevinçli
olduklarını ve sevinmeleri gerektiğini öğrendik.
5.
Dünya derdiyle
dertlenenlerin kutsal olanı göremeyeceklerini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
İyiyi-kötüyü
bakıp da farklı bir davranış sergilemeyenin başına her şeyin gelebileceğini
öğrendik, anladık.
RAVLİ ŞEYH SADİ ÖĞÜTLER DERLER
yazarak Googleden okumalısın.
*
RAVLİ