1 Haziran 2017 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 13O İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri kendini anlatıyor)

130. Ben yarım söyledim, sözün gerisi de bu söylediklerimden anlaşılır artık;
Yahut da gizlilik günü için yarısını da gizleyeyim.

O Ay parçası güzel, güzellikle tutar da kabul etmiyoruz diye bir laf ederse dinlemeyiz;
Çünkü bu mektepte her hocanın şanı-şöhreti yoktur (Allah’ın kubbeleri altındaki kişilerdir ve gizlenmişlerdir).

Sen Yusuf gibi töhmet (İşlendiği sanılan fakat henüz aydınlanmamış olan suçlama) altına gir de zindana atılmaya bak;
Çünkü adı-sanı kötüye çıkandan, zulmedenden başkası zindana giremez.

Akıllının yeri, topluluğun oturduğu yerde başköşe, delinin yeriyse zindanın dibi;

Hapse, töhmet altına girmek âşığın işi, tahtla minberse (Camilerde hutbe okunan merdivenli yüksekçe yer) bilgin kişinin yeri;

Senin aşkını umanın, ümidini aşkına verenin başka ümidi pek kalmaz, hırsı-tamahı (Aşırı isteği, doymazlığı) azalır;

Aşkınla konuşan, çok söz söyleyemez olur.

O gökyüzünün aslanı, pençesini aslanların kanına banar;
Kanlı bakışları vardır onun, zulüm görmeden hiç ürkmez, hiç gam yemez.

Söylesem de, söylemesem de, coşsam da, sussam da bu fitneyle başım hoş benim, var-git sen, sağ esen ol.

Yemek zamanı bu anlamlar, insana esriklik (Sarhoşluk) verir, bu âlametler, insanı şaşırtır amma gene de tulumun ağzını büz ey saka (Dışa su kaçmasın).

Bahaneler eder, öze girişirsen ne söylersen söyle, kabul etmiyoruz, kabul etmiyoruz;
Evde işim var diyedur, dinlemiyoruz, dinlemiyoruz.

Yarın gelirim, lütuflarda bulunurum demişsin mesela;
Delili, senedi olmayan bir vaat bu, işitmiyoruz bile, işitmiyoruz.
                             ***           
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.     Allah dostlarının hepsinin meşhur olmadığını, çoğunun açıkça ortada olduğu halde gizlendiğini öğrendik.
2.    Aşk yolunda iyi güzel hoş işler beklemememiz, imtihan edilmenin sıkıntılarını hoşça karşılamamız gerektiğini öğrendik.
3.    Âşık kişinin sonuç almaya yönelik söz ve davranışlarının olduğunu, arada olan işlerin yoldan alıkoymasına izin vermeyeceğini öğrendik.
4.    Allah dostunu isteyenin başka isteklerden ve dünya nimetlerine aldırış etmeyeceğini öğrendik.
5.    Allah dostunun bir kişiyi yetiştirmeyi istediğinde insafsız olacağını, acıma duygusuyla hedefe ulaşmayı geciktirmeyeceğini öğrendik.
                                     *
İşte böyle yaren;
Allah dostlarının delil senet olmayan vaat edilene inanıp kabul etmediğini, böyle bir teklifi bile dinlemediklerini öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar