(Mevlana
Hazretleri kendini anlatıyor)
120.
Ne hoş gündür o gün ki o sevgiliyi konuk ederiz;
Gözümüz,
onun güzelim yüzünden bir güzellikler diyarı olur.
Gönüllerimizde
ayrılık dağından bir dert varsa onun güneş yüzüyle o derde bir derman buluruz.
Miskler
saçan saçlarını elimize verirse o miskler saçan saçlara biz de canlarımızı feda
ederiz.
Aşk
yeliyle dağılan o saçlarla oynamaktan daha güzel bir oyun varsa göster bize;
O
oyuna başlayalım.
Gönlümüzü
nasıl incitmek dilerse öyle incitir o;
Onun
gönlü ne buyurursa onu yaparız biz.
Bunu
yaparız biz, bu, yüzlerce defa minnettir (Yapılan
iyiliğe karşı kendimizi borçlu sayarız) canımıza;
Canla
gönülle hizmet ederiz ona, o padişahın hizmetinde bulunuruz biz.
Rahmetinin
güneşi toprağımıza vurunca toprağımızın bütün zerreleri (En küçük parçaları), ona karşı oynar durur.
Kapkara
zerrelerimizi onun ışığıyla ışıtırız;
Şaşırıp
kalan gözlerimizi onun yüzüyle aydınlatırız.
Bir
sopaya benzeyen, kuru bir dala dönmüş bedenimizi, onun aşk Musa’sının (Peygamberinin) eline veririz de mucize gösteririz, onu
bir ejderha (Sinsi ve hainleri yok eden) haline
sokarız.
Dünyadaki
bütün şaşılacak şeyler, bize şaşsa yeridir;
Çünkü
biz, böyle bir Firavun’u tutar da İmran-oğlu Musa yaparız.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Allah dostunu tutkuyla sevip âşık olanın o Allah
dostunun gösterdiği oyununu oynadığını, canların bu uğurda feda edildiğini, ona
hizmet edildiğini öğrendik.
2. Âşık olunan Allah dostunun nurlu ışığıyla en ufak bir
zerremizin bile karanlıktan kurtulup aydınlanacağını, mucize gösterecek hale
geleceğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretlerinin fena bir kişiyi iyi ve iyilik yapan önder haline getirecek yetki
ve beceride olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ