26 Nisan 2017 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 3920 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine olan ilişkisini anlatıyor)

3920. Hatırlıyor musun?
Sarhoşluk yüzünden akılla kavgaya girişmiş, savaşa kalkışmıştın;
Onun anahtarını kırarsan kim kapını açar senin?

Tatlı bir dertle kaynamıyorsun;
Hâsılı (Sözün kısası) sirke satmadasın (Sözlerin insan yüzünü buruşturuyor);
Abıhayatın (Ölümsüzlüğün) yolunu kesmişsin;
Yüzünün suyu gitmiş (Canlılığı kalmamış) vesselam (Son söz budur).

Yüceldikçe yücelmiştin, üstünlük satmada, deliller göstermedeydin;
İşte şimdicek aşkın mihenk taşı (Hakiki ile sahteyi ayıran) geldi-çattı;
Hani sorun, nerde cevabın?

Tacirlerin en büyüğüydün, kendini Kaarun gösteriyordun;
Bu bir rüyaydı, dördün, geçti gitti;
Çünkü başındaki uyku dağılıverdi.

Çok büyük laflar ettin amma sonucu ayranın içine düştün;
Senin saf şarabın ayran, elindeki ayranı içedur.

Bu sözlerin anlamını bilirsin amma gene de gizle;
Gizle de gönül levhindeki (Yazı tahtasındaki beliren) sözler, yazıya düşmesin.

A dilber, işrete koyulma çağı gelip çatmadı mı artık?
A şeker madeni, şekerler saçma zamanı gelmedi mi ki?

Sen abıhayata benziyorsun, biz de yerin altındaki tohuma benziyoruz;
Artık lütfunla (İyiliğinle) bize karışma, bizimle karılma (İçimizde kalma) zamanı geldi.

Tohum gibi çürüsem de sonucu yücelir, bir fidan kesilirim;
Çünkü bütün şeyleri bir şeye katsan elbette bir şey meydana gelir.

Bundan sonra a Tanrı kılıcı, elinde keskin ol;
Çünkü senin lütfunla (İyiliğinle) ateşten de daha keskin, daha sert olma çağı.                                                                                                                                                  
                                ***
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin kendisinin istediği gibi değil de Mevlevi topluluğunun sevip saygı duyacağı, iyiliklerini göreceği yakınlığa gelmesini, bu çeşit insanlarla karışmasının yararlı olacağını Mevlana Hazretlerinin söylediğini öğrendik.
2.    Başkalarından üstün olsak bile kendimizi böyle görmenin bir hayal, bir rüya olduğunu, yanlış olduğunu, ölümsüzlüğe giden yolu kendimizin kapatacağını öğrendik.
3.    Çok büyük laflar etmekle geveze durumuna düşüleceğini, başkalarını aşağılayan bir davranış olarak gözükeceğinden, sadece o an gerekli olanı söylememiz gerektiğini öğrendik.
4.    Aklı başında olanın çıkarı için gerçek olan sözleri söylemeden vazgeçebileceğinden hakikatin çıplaklığıyla ortaya çıkmayacağından kişinin sarhoş olup kendisindeki sözleri olduğu gibi söyleyebileceğini öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin Tanrı kılıcı gibi davranması istendiğini, hassas, dikkatli, kıvrak, etkili ve tartışmaya meydan bırakmayacak güçle, bağışlaması,-hoşgörüsü olmayan, katı, gönül kırmaktan çekinmeyen sertlikle uygulama yapan olma zamanının geldiğini Mevlana Hazretlerinin istediğini öğrendik, anladık. 
                               *                                                           

RAVLİ

Popüler Yayınlar