(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)
3880.
Bütün sanatların, her türlü işin-gücün aslı, temeli, aşktır;
Fakat
gönül tereliğini görmeyen (Gönlün önemini ciddiye
almayan) tutar da saçma-sapan
sözlere düşer.
Ben
sustum, çünkü kendimden daha güzel söyleyen birini gördüm;
Onun
huzurunda öleyim ben, a gerçekler, öldürün beni diyorum.
Tebrizli
Şems, şeker gibi ağzını açtı mı çürümüş, un ufak olmuş kemikler bile oynamaya
koyulur.
Yürü,
sus, bundan böyle az söyle de adam-akıllı işe giriş;
Niceye
bir fâilâtün fâilâtün deyip duracaksın?
Aşk,
üstünlükte, bilgide, defterde, kâğıtlarda değildir;
Halk,
dedikoduya düşmüştür ya;
O
yol da âşıkların yolu değildir.
Aşkın
dalı, bil ki ezel (Başlangıcı belli olmayan zaman,
öncesizlik) âlemindedir, kökü ebed (Sonu olmayan
gelecek zaman, sonsuzluk) âleminde;
Bu
ağaç, ne Arş’a dayanır, ne yeryüzüne, ne de gövdesi vardır bu ağacın.
Aklı
işten attık, hevesi de bir iyice dövdük;
Çünkü
bu ululuk, şu akla, şu huylara lâyık değildir.
Hani
bir özleyiş var ya sende, bil ki özleyişin kendinedir;
Sen
sevgili oldun mu artık özleyiş kalmaz.
Deniz
adamı, daima korkuyla ümit tahtasının üstündedir;
Fakat
tahta da, adam da yok oldu mu dalıp gitmeden başka bir şey kalmaz.
Ey
Tebrizli Şems, deniz de sensin, inci de sen;
Çünkü
varlığın, baştanbaşa, tek yaratıcının sırrından başka bir şey değil.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Sözün insan
gönlünde etkisini bilmeyenin, önemini kavramayanın; akla, mantığa uymayan,
düşünülmeden söz söyleyeceğini öğrendik.
2.
Bizden daha güzel
ve manalı sözler söyleyen karşısında susmamız, söylediği gerçekleri anlamaya
çalışmamız gerektiğini öğrendik.
3.
Şems
Hazretlerinin sözlerinin dağılmış, gönlü ölmüş, çürümüş bilgi ve düşünceleri
yok edip o sözlerle o kişinin canına oynaklık getirerek öğrendik.
4.
Âşıkların yolunun
dedikodu olmadığını, kâğıtlarda yazılı bilgilerin üstünlüğünde aramadıklarını
öğrendik.
5.
Aşkın başlangıcı
öncesizlikte, sonunun sonsuzlukta olduğundan akılla kolayca tarif
edilemeyeceğini öğrendik.
6.
Aşkın hevesle ve
akılla kazanılmadığını, aşkın insana verdiği ululuğu akılla ve huyla
anlatılmasının yeterli anlatım olamayacağını öğrendik.
7.
Sevilen biri
olduğumuz zaman özleyişimizin kalmayacağını öğrendik.
8.
Korku ve ümit
arasında yaşamanın aşk hayatında olmadığını, aşkın dibine doğru dalmamız
gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aradığımız,
istediğimiz aşkın Şems Hazretlerin değişmeyen mücevher olan sahsında olduğunu,
Şems Hazretlerinin Allah’ın sırrından başka bir şey olmadığını Mevlana
Hazretlerinden öğrendik, anladık.
*
RAVLİ