(Mevlana Hazretleri gönlün beraber olmasının
önemini anlatıyor)
3830.
Ne diye özenip gösterişe kapılır da havalarda yukarı-aşağı oynar durur;
Aşağı
olmayan kişi, niceye dek (Ne zamana kadar)
kendini aşağılatır?
Balık
gibi dünya ağına tutuldu da denizden uzak kaldı;
Sonra
da oltaya tutulmamış sanıyor kendini.
Gönlün bende olmadıktan, benimle bulunmadıktan sonra beraber
oturmuşuz, bir arada düşüp kalkmışız, faydası yok;
Benimle
oturup kalkıyorsun amma değil mi ki böylesin, hiçbir faydası yok.
Ağzın
bağlı, ciğerin ateşli olduktan sonra ırmağın içine dalmışsın, suyu görüp
bulmuşsun, bir faydası yok sana.
Bedende
can olmadıkça şeklin, kıyafetin zevki olmaz;
Ekmek,
yemek olmadıktan sonra faydası yok sahanın (Derinliği
olan tabağın), sininin (Üzerinde yemek yenen
tepsinin).
Yeryüzü,
göğe kadar miskle, amberle dolu olsa koku alamayan kişiye ne faydası var?
Ateşten
kaçtıkça hamur gibi ekşisin, hamsın;
Binlerce
dost seçsen, binlerce güzel bulsan bir faydası yok.
Ölümünden
sonra güzel huyların, senin önünden koşar, Ay yüzlü kadınlar gibi sıfatlar
âleminde salınır gider.
Biri,
elinden tutar, öbürü, hatırını sorar, öteki de sana meze getirir, şekerler
sunar.
Bedeni
boşadın mı karşında Müslüman, inanmış, muti (Yumuşak
başlı, itaat eden), tövbekâr (Günah sayılacak
bir işten vazgeçmiş olan, bir daha yapmamaya karar vermiş olan) hurileri
(Genç güzelleri), saf-saf (Sıra-sıra) durur görürsün.
Sayısız
huriler, tabutunun önünde yürüyüp gider;
Sabrın,
şiddetle çekip alan meleklerdir, şükrün, neşeli-neşeli yürüyüp giden melekler (Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan
olduğuna inanılan manevi varlıklar).
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Aşağı olmayan
kişi kendini aşağılatmayacağını öğrendik.
2.
Üstün durumda
olmadığı halde gösterişe kapılıp kendini havalarda gösterenin sadece oyun
oynadığını öğrendik.
3.
İhtiyaç duymadan
yapacağımız işin bize faydası olmayacağını öğrendik.
4.
Canlıya şekil ve
kıyafetin zevk verdiğini, cansızın zevki olmadığını öğrendik.
5.
Fırına girmeyen,
ateş görmeyen hamurun ekşiyerek işe yaramaz hale geleceğini, kişi hamlıktan
kurtulması için tehlikeden kaçmaması gerektiğini öğrendik.
6.
Yaşarken Allah
dostlarından öğrenip içselleştirdiğimiz, yaşantımıza kazandırdığımız güzel
huyların daima önümüzde bize yol gösteren olduğunu öğrendik.
7.
Vücudumuzu
dünyalık isteklerden boşaltınca güzel cennete ait varlıkların bize hizmete
hazır beklediklerini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Sabrımızın
ölümle beraber sayısız cennete ait güzel kadınlar olacağını, tabutumuzun önünde
yürüyüp gideceklerini, dünya hayatında sabredenlerin sıkıntılarını meleklerin
çekip alacaklarını, artık sabredecek bir şey bırakmayacaklarını, yaptığımız
şükürlerin karşılığında meleklerin neşeli –neşeli yürüyen melekler gelip bize ölüm
sonrasında arkadaşlık edeceklerini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ