(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
3640.
Gönlün yeri, evvelce vuslat (Sevgili ile buluşma)
şehriydi;
Şu
avare gönlünü daha ne kadar gurbet illerde eğlenip duracaksın?
Ben
sustum, fakat ey âşıkların sakisi (İnsan ruhuna Allah’ı
sevdiren, Allah nuru saçan kişi),
mahmurluğu (Sarhoşluk sonrası olan sersemliği)
gidermek için o baygın nergisleri (Gözlerini)
sen döndür âşıklara, hallerini gör, sun şarabı (Tanrı
şarabını).
Kan
perdesi içinde âşıklara gül bahçeleri var;
Âşıkların
neliksiz-niteliksiz (Anlaşılamayan) aşkın
güzelliğiyle bir başka türlü işleri-güçleri var.
Akıl,
varlık âleminin altı (Yukarı, aşağı, sağ, sol, ön, arka)
yanı var, bunlar sınırlıdır, bunlardan dışarı hiçbir yol yok der;
Aşka
yol ver der, hem de ben defalarca gittim.
Akıl,
bir pazardır gördü de alış-verişe koyuldu;
Fakat
aşk, akıl pazarının ötesinde nice pazarlar gördü.
Hey
gidi hey;
Nice
gizli Mansur’lar aşkın canına güvendiler de minberleri (Camilerde hutbe okunan merdivenli yeri) bıraktılar, darağaçlarında
yükseldiler.
Şarap
içen âşıkların iç âlemde zevkleri var;
Gönülleri
kara akıllıların içlerindeyse inkârlar var.
Akıl,
yokluğa ayak basmadır, orada ancak diken var;
Aşksa
o dikenler der, orada değil, sende, senin içinde.
Kendine
gel, sus da varlık dikenini çıkar ayağından, çıkar da içindeki gül bahçelerini
gör, onları seyre dal.
A
Tebrizli Şems, sen harf bulutu altında bir güneşsin;
Güneşin
doğdu mu sözler yok olur, dağılır gider.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinin gurbetlerde gezmesini istemediğini, gel davet
ederek sana âşıkların sersemliklerini gidermek için tanrı şarabından sunmasını
istediğini öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretlerinin Akıl yolundan defalarca yolun sonunu görmek için gittiğini, fakat
belirli mesafeye kadar gidebileceğini öğrendik.
3.
Aklın
alış-verişinde aldıklarının ötesinde çok daha kuvvetli ve kaliteli aşkın pazarı
olduğunu öğrendik.
4.
Aşkın canının
ölümsüzlüğe götürdüğünü, halk ile ilgilenmeyi bırakıp “ Ölmeden önce ölmeyi” kendilerine amaç edindiklerini öğrendik.
5.
Karanlık akla
sahip olanların yaptığını, söylediğini, tanık olduğunu sakladıklarını,
gizlediklerini öğrendik.
6.
Tanrı şarabı
içenlerin iç âlemlerinde hoş duyguyla, hazla, lezzetle, eğlence içinde
yaşadıklarını öğrendik.
7.
Yokluk âlemine
giren aklın burada rahatsızlık ve acı verecek işler var dediğini, öğrendik.
8.
Yokluk alemine
girmekten korkan akla aşk bu alanda bulunan sıkıntıların olmadığını, sıkıntıların
kendi içinde olduğunu söylediğini öğrendik.
9.
Şems Hazretleri
kendi yüzünü gösterdiğinde yüzünün sessiz, sözsüz konuşacağını, sözlerin,
harflerin yok olacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Dünyaya
ait sahip olduklarımız acı ve sıkıntı kaynağı oluşturduğunu, güzel olanları ve
güzellikleri görüp zevklenmemize, seyretmemize engel olduğunu öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ