5 Nisan 2017 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 3520 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

3520. Gene bizden hiç ayrılmamış olanın tapısına geldik;
Çünkü saka (Su dolduran ve istenilen yere taşıyan kişi) olmadıkça kırba (Deriden yapılmış su kabı) dolmaz.

Gene o hareme (Yakınların girebilecekleri yere) geldik;
Öylesine bir yer ki orası, başlar, gökyüzü gibi secdeye kapanır orada.

Gene o çayırlığa, o çimenliğe geldik ki orasının bülbülü, ona kul-köle olan zümrüdüankadır (Yücelerde yaşayan, hiç yeryüzüne inmeyen, yüce âlemlerden haber getiren kuş).

Kırba (Su torbası), daima sakaya (Sucuya) yapışır, sarılır, sen olmadıkça der, ne elim var benim, ne bileğim var, ne de bir tedbirim (Önlemim).

Gene o meclise geldik ki güzelim mezesinden dil-damak, şekerler çiğnemededir (Tatlı sözler söylenmededir).

Gene o göğün tapısına geldik ki can, susarken bile gök gürültüsü gibi gürler durur.

Gene o sevgilinin tapısına geldik ki şeytan bile onun azarı (Kırıcı ve sert sözleri) yüzünden periler doğurur.

Sus da kalanını dilinin altından, içinden tamamla;
Çünkü seni görüp gözeten gayretli bir lala (Bakım ve eğitimle görevli) var.

Tebriz’in övündüğü Şemseddin’den az bahset;
Çünkü akıl sözü, ondan bahsedemez, haddi bile değildir onun.

Daha seher çağında, gönlüm bir sevdaya kapılmış, uçup duruyor;
Çünkü tuzak kuranın benimle bir derdi, bir alış-verişi var.
                                ***
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin bulunduğu makamın yücelerde olduğunu, yücelerden sözler söylediğini öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin bulunduğu yeri aklın söz etmesine izin verilmediğini öğrendik.
3.    Şems Hazretleri bizi istemese hiç ona ilgi ve sevgimizin olmayacağını öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren;
Akıl ve düşüncenin belirli bir alana kadar gideceğini, oradan daha ilerisine gidemeyeceğini,
İnancın aklı ve düşünceyi kullanarak gidebileceği son noktaya kadar gittiğini, burada akıl ve düşünce terk edilerek aşkın sarhoşluğuyla inancın ilerleyişinin devam ettiğini, bu ilerleyişin de bunları yaratana kavuşmakla ve onunla birlikte yaşayarak sonsuzluğa doğru gitmek olduğunu öğrendik, anladık.
                               *                                                           

RAVLİ

Popüler Yayınlar