(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
3450.
Senin yediğin şey, gebe kalmış aşeren karılar gibi toprak;
Bahçelerde-bostanlardaymışsın,
ne faydası var?
Kış
olsun, bahar olsun, yılan toprak yer;
İsterse
nar gülsün, incir incirliğini yapadursun, onun yediği gene topraktır, gene
toprak.
Gerçi
güzel bir şeklin var, fakat baştan başa şekil değilsin;
Gerçi
toprak oğlusun, topraktan doğdun, fakat baştan başa toprak değilsin.
Kendine
gel de sus, şeytanlar tefini ıslattılar senin (Ses
çıkartama oldun);
Çünkü
defterle (Devlet sahipleriyle) eşsin, divanlar (Dostlar toplantısı) istiyorsun.
Manalar,
manasız dosttan (Boş, yararsız, yersiz, anlamsız
yakınlardan) gizlendi;
Nereye
varayım, nereye gideyim ki önümde bir şeytan belirmesin.
Kim
görmüştür korkuluk olarak bir eşekbaşı dikilmemiş bostan (Kaba düşüncesiz kişiye yetki ve görev verilerek mallar
korunmaya çalışılmıştır)?
Bir
ömürdür aradım, bir kerecik bile göremedim ben.
Ressamın
kendisine söyle, artık bu çeşit resim yapma;
Bundan
böyle a Mâni (Zerdüşt ve İsa dinleri karışımından bir
mezhep kurup yaymaya çalışan Çinli duvar ve tavanlara süslemeler yapan usta),
artık böyle put heykeli düzme de.
Ressamın
yaptığı resimler, hep bu cinstense (Sevinç, güven ve
her türlü etkinliğinin normal olamayan bir biçimde arttığı ruh hastalığı
oluşturan) görür göz isteme;
Ne
mutlu kör kişiye.
Edepsiz
adamla görüşüp konuşmak, aynı zamanda Leyla’dan (Sevdiğinden)
ayrılmak Mecnun’un (Sevenin) canına katmerli (Üst üste, kat, kat) eziyettir, iki çeşit azaptır (Büyük sıkıntı ve güçlük).
Perde
ardından çirkin bir şeytan baş çıkardı;
Ona,
ölüm sen misin, savaş sen misin dedim, evet dedi.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Yiyecek olan
yerlerde bulunmanın faydasının olmadığını öğrendik.
2.
Her canlının
toprak yediğini, yani topraktan meydana gelenlerle gıda aldığını öğrendik.
3.
İnsanın her ne kadar
topraktan yaratıldıysa ve toprak yerse baştanbaşa toprak olmadığını, ruhunun
manalardan gıda alan olduğunu öğrendik.
4.
Anlamlı söz olan
ve yüce yere ait olan manaların; manadan anlamayan, tat almayan, sevinç
duymayan insanlar yakınımız bile olsa bunlardan uzak durduğunu, herkesle
dostluk kurmadığını öğrendik.
5.
İnsanın
yararlanacağı bir ortama kaba ve düşüncesiz bir insan konarak engellemeler
yapıldığını öğrendik.
6.
Herkesin kendine
göre resimler heykeller yaptığını, herkesin bunlara çok anlam yüklemesini ve
saygı duyulmasını istediğini; böyle yönlendirmeye kapılanların gözü açık olsa
bile kör olduklarını, bunlarla ilgilenmenin yanlışa doğru gitmiş olduğunu
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Edepsiz
kişilerle görüşüp konuşmanın seven ve sevilenlere acı vereceğini, savaşa ve
ölüme yol açan ortam oluşturacağı için dikkat edip uzak durmamız gerektiğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ