25 Mart 2017 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 3300 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

3300. Ne şarabı üzüm suyundan, ne kadehi sırçadan (Cam kadehten), ne de mezesi, aşağılık kişilerinki gibi şeker, badem.

Bir saman çöpünü yel (Rüzgâr) nasıl kapar-uçurursa o şarap (Tanrı şarabı) da beni yele verdi;
Sevgili o sıcak, o hararetli suyla beni ağırladı.

Çok softalık sattım (Din kuralları anlattım), çok riya (İkiyüzlülük) yaptım amma o, boyuna diyordu ki bana:
Etme, eyleme, böyle bir fırsat, günler geçer de az ele düşer.

Böylesine bir şarap, benim gibi bir saki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kimse);
Sense sanki bir neysin (İçine üflendikçe ses çıkaran müzik aleti);
Kim tutar da istemem der, meğerki bilgisiz birisi ola, meğerki aşağılık biri.

Naz yolunu yollandım da hayır dedim, bugün git;
İnat ettikçe etti de beni (Bana) birkaç kere sövüverdi.

O sövüş, binlerce kadeh şarabın yapamayacağını yaptı bana;
Yıkıldım, harap oldum;
Ne arım kaldı, ne ad-san kaygım.

Nasıl olur da o padişahın lütfu, damı sarhoş etmez?
Öylesine bir padişahtır o ki bütün bir dünyayı, tek bir haberle yıkar gider.

Bir gönül gerek ki şu sözü tamamlayayım;
Fakat gönlümün kararı dilber, benim gönlümü harap etti.

Sarhoşlar gibi ayağına baş koydum;
Sarhoş başında, bir maceradır belirdi.

Derken başımı bastı, okşadı;
Eşi bulunmaz bir dilberlik bu, görülmemiş lütuflar bunlar.
                                ***
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin Mevlana Hazretlerine Tanrı şarabı ikram ettiğini öğrendik.
2.    Tanrı şarabını içen kimsenin bilgisiz, aşağılık biri bile olsa yücelere çıkacağını öğrendik.
3.    Tanrı şarabının üzüm şarabı gibi olmadığını bilmeyenlerin veya yeterli anlayamayanların dinin haram hükmünde varsayarak hayır istemem dediklerini öğrendik.
4.    Şems Hazretleri kendisine boyun eğmeyen Mevlana Hazretlerine sövdüğünü, bu sövüşün yol almaya engel olan utanma duygusundan ve halk tarafından kötü tanınma düşüncesinin engelleyici baskısından kurtardığını öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin başını Şems Hazretlerinin ayağına koyduğunu, Şems Hazretlerinin de ayağını Mevlana Hazretlerinin başına koyup bastığını, sonra başını okşadığını, böylece ilginç olmayacakmış gibi görünen olaylar zincirine başlandığını öğrendik.
                               *                                                          

RAVLİ

Popüler Yayınlar