(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
3300.
Ne şarabı üzüm suyundan, ne kadehi sırçadan (Cam
kadehten), ne de mezesi, aşağılık kişilerinki gibi şeker, badem.
Bir
saman çöpünü yel (Rüzgâr) nasıl kapar-uçurursa o
şarap (Tanrı şarabı) da beni yele verdi;
Sevgili
o sıcak, o hararetli suyla beni ağırladı.
Çok
softalık sattım (Din kuralları anlattım), çok
riya (İkiyüzlülük) yaptım amma o, boyuna diyordu
ki bana:
Etme,
eyleme, böyle bir fırsat, günler geçer de az ele düşer.
Böylesine
bir şarap, benim gibi bir saki (İnsan ruhuna Allah’ı
sevdiren, Allah nuru saçan kimse);
Sense
sanki bir neysin (İçine üflendikçe ses çıkaran müzik
aleti);
Kim
tutar da istemem der, meğerki bilgisiz birisi ola, meğerki aşağılık biri.
Naz
yolunu yollandım da hayır dedim, bugün git;
İnat
ettikçe etti de beni (Bana) birkaç kere
sövüverdi.
O
sövüş, binlerce kadeh şarabın yapamayacağını yaptı bana;
Yıkıldım,
harap oldum;
Ne
arım kaldı, ne ad-san kaygım.
Nasıl
olur da o padişahın lütfu, damı sarhoş etmez?
Öylesine
bir padişahtır o ki bütün bir dünyayı, tek bir haberle yıkar gider.
Bir
gönül gerek ki şu sözü tamamlayayım;
Fakat
gönlümün kararı dilber, benim gönlümü harap etti.
Sarhoşlar
gibi ayağına baş koydum;
Sarhoş
başında, bir maceradır belirdi.
Derken
başımı bastı, okşadı;
Eşi
bulunmaz bir dilberlik bu, görülmemiş lütuflar bunlar.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin Mevlana Hazretlerine Tanrı şarabı ikram ettiğini öğrendik.
2.
Tanrı şarabını
içen kimsenin bilgisiz, aşağılık biri bile olsa yücelere çıkacağını öğrendik.
3.
Tanrı şarabının
üzüm şarabı gibi olmadığını bilmeyenlerin veya yeterli anlayamayanların dinin
haram hükmünde varsayarak hayır istemem dediklerini öğrendik.
4.
Şems Hazretleri
kendisine boyun eğmeyen Mevlana Hazretlerine sövdüğünü, bu sövüşün yol almaya
engel olan utanma duygusundan ve halk tarafından kötü tanınma düşüncesinin
engelleyici baskısından kurtardığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretlerinin başını Şems Hazretlerinin ayağına koyduğunu, Şems Hazretlerinin
de ayağını Mevlana Hazretlerinin başına koyup bastığını, sonra başını
okşadığını, böylece ilginç olmayacakmış gibi görünen olaylar zincirine
başlandığını öğrendik.
*
RAVLİ