(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems
Hazretlerini anlatıyor)
3140.
Usananların aptallığına bakıp da sözün gemini kasma (Sözün
hızını azaltma);
Söz
söylemeye başlayınca gökyüzündeki susuzlara bak, onları gözet.
Aşktan
uyanıklık habercisinin gelip çattığı gece usanç (Bıkkınlık)
uykusu âşıkların başlarından uçar gider.
Yıldızlar
secde eder, Ay’a, Zühre’ye (Güzellik ve zarafet
yıldızına- Venüs’e) bir haldir, gelir;
Akıl-fikir,
yürüyüşten, rahvan gidişten (Biniciyi sarsmadan giden
yavaş ilerleyişten) kalakalır.
Ne
mutlu gecedir o gece ki böyle bir Ay doğar da apaydın güne bile her şeyi örtüp
gizleme sıfatlarını bağışlar.
Dünyanın
kuruluşundan sonuna dek kimsecikler görmemiştir böyle kendinden geçişi, böyle
aklı başında oluşu.
Sen
ister sıçra, ister yerlere döşen;
Güneşle
beraber gitmek, kimsenin haddi değildir.
Bu
gece uykuya tamah (Doymazlık) etme, uyuyacağını
hiç umma;
Uyanıklık
padişahı geldi kondu, seyre-seyrana daldı çünkü.
Gel-gel;
Bu
uzaktan pişman olursun sonra;
Tatlı
davetimize gel, ne diye köpürüp duruyorsun?
Bu
mecliste yaşayış, dalga-dalga köpürüyor;
Tanrı
yardımcı, her yanda da Mansur (Hallac-ı Mansur) şarabı (Öyle bir sarhoşluk verir ki derini yüzseler, ipe assalar acı duydurmayacak
sarhoşluk veren içecek) var.
Gül
demeti yerine ellerde güzellerin halka-halka, büklüm-büklüm saçları;
Menekşeler
yerlere döşenmiş, yargılanma yerinde ayaklar altına serilmiş.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Tanrı sözünden
bıkanların aptal olduğunu, aptallaştıklarını, bunların etkisinde kalarak Tanrı
sözlerini azaltmamamız gerektiğini, bu sözleri hasretle bekleyen, açlık çeken Tanrı
âşıkları için söylemeye devam edilmesi gerektiğini öğrendik.
2.
Herkes uyurken
aşk yolculuğu yapanın uyumaması, uyanık kalması gerektiğini öğrendik.
3.
Allah’a doğru
giden aşığa yıldızların yerlere kapandığını, zarafet ve güzelliklerin davranışlarının
değişeceğini, akıl ve fikrin bu gidişten geride kalacağını, aşığa gideceği
yolların aydınlanacağını, oyalayıcı her şeyin gizleneceğini öğrendik.
4.
Allah’a gidenin
kendinden geçmiş sarhoş halde olmasına rağmen aklı başında olmasına, doğru işler
yapmasına herkesin hayret edeceğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Hazreti
Mevlana’nın gel-gel diye davet ettiği aşk yoluna girene Allah’ın yardımcı
olacağını, her yerde bizi kendimizden geçirecek, hayretlerle sarhoş olacağımız
Hallaç-ı Mansur’un içtiği, kolu kesilse, derisi yüzülse bile hiç acı
duymayacağı bir duruma gelmemizi, Allah’ın dostları arasına katılmamız
gerektiğini davet ederek bizi istediğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ