17 Mart 2017 Cuma

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 3140 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems Hazretlerini anlatıyor)

3140. Usananların aptallığına bakıp da sözün gemini kasma (Sözün hızını azaltma);
Söz söylemeye başlayınca gökyüzündeki susuzlara bak, onları gözet.

Aşktan uyanıklık habercisinin gelip çattığı gece usanç (Bıkkınlık) uykusu âşıkların başlarından uçar gider.

Yıldızlar secde eder, Ay’a, Zühre’ye (Güzellik ve zarafet yıldızına- Venüs’e) bir haldir, gelir;
Akıl-fikir, yürüyüşten, rahvan gidişten (Biniciyi sarsmadan giden yavaş ilerleyişten) kalakalır.

Ne mutlu gecedir o gece ki böyle bir Ay doğar da apaydın güne bile her şeyi örtüp gizleme sıfatlarını bağışlar.

Dünyanın kuruluşundan sonuna dek kimsecikler görmemiştir böyle kendinden geçişi, böyle aklı başında oluşu.

Sen ister sıçra, ister yerlere döşen;
Güneşle beraber gitmek, kimsenin haddi değildir.

Bu gece uykuya tamah (Doymazlık) etme, uyuyacağını hiç umma;
Uyanıklık padişahı geldi kondu, seyre-seyrana daldı çünkü.

Gel-gel;
Bu uzaktan pişman olursun sonra;
Tatlı davetimize gel, ne diye köpürüp duruyorsun?

Bu mecliste yaşayış, dalga-dalga köpürüyor;
Tanrı yardımcı, her yanda da Mansur (Hallac-ı Mansur) şarabı (Öyle bir sarhoşluk verir ki derini yüzseler, ipe assalar acı duydurmayacak sarhoşluk veren içecek) var.

Gül demeti yerine ellerde güzellerin halka-halka, büklüm-büklüm saçları;
Menekşeler yerlere döşenmiş, yargılanma yerinde ayaklar altına serilmiş.
                                ***
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Tanrı sözünden bıkanların aptal olduğunu, aptallaştıklarını, bunların etkisinde kalarak Tanrı sözlerini azaltmamamız gerektiğini, bu sözleri hasretle bekleyen, açlık çeken Tanrı âşıkları için söylemeye devam edilmesi gerektiğini öğrendik.
2.    Herkes uyurken aşk yolculuğu yapanın uyumaması, uyanık kalması gerektiğini öğrendik.
3.    Allah’a doğru giden aşığa yıldızların yerlere kapandığını, zarafet ve güzelliklerin davranışlarının değişeceğini, akıl ve fikrin bu gidişten geride kalacağını, aşığa gideceği yolların aydınlanacağını, oyalayıcı her şeyin gizleneceğini öğrendik.
4.    Allah’a gidenin kendinden geçmiş sarhoş halde olmasına rağmen aklı başında olmasına, doğru işler yapmasına herkesin hayret edeceğini öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren;
Hazreti Mevlana’nın gel-gel diye davet ettiği aşk yoluna girene Allah’ın yardımcı olacağını, her yerde bizi kendimizden geçirecek, hayretlerle sarhoş olacağımız Hallaç-ı Mansur’un içtiği, kolu kesilse, derisi yüzülse bile hiç acı duymayacağı bir duruma gelmemizi, Allah’ın dostları arasına katılmamız gerektiğini davet ederek bizi istediğini öğrendik, anladık.
                               *                                                           

RAVLİ

Popüler Yayınlar