16 Mart 2017 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 3130 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems Hazretlerini anlatıyor)

3130. Beni bilmiyorsan karanlık geceye sor;
Aşığın mahremi de gecedir, ağlayıp inleyişin tanığı da gece.

Amma gecenin de sözü mü olur burada?
Aşığın binlerce nişanesi vardır;
En bayağı nişaneleri gözyaşıdır, sapsarı bet-benizdir, arıklıktır, süzülüp eriyiştir.

Âşık, ağlayış deminde buluta benzer, tahammül zamanıysa sanki dağdır;
Su gibi secde eder, yüzünü yerlere sürer de gider, yoldaki toprak gibi yerlere döşenir, ayaklar altına yatar.

Fakat bütün bu mihnetler (Sıkıntılar), koca bir bahçenin dışındaki bir tek dikendir adeta;
Bahçenin içiyse güllük-gülistanlıktır, orada sevgili var kaynaklar akıp durmada.

Bahçenin duvarını aştın da o yeşilliğe girdin mi dile gelir, şükretmeye koyulursun, şükür secdelerine kapanırsın.

Şükürler olsun Tanrı’ya dersin, güzün (Sonbahar) cevrini-sefasını (Ruhen ilerlemeye engel olan üzüntüleri ve sevinçleri) giderdi, yer açılıp saçıldı, yeşerdi, çiçeklendi, bahar, baharlığını yapmaya başladı;

Binlerce çıplak dal, güllere eş oldu, donandı;
Binlerce mugaylan (deve) dikeni, dikenlikten kurtuldu.

Aklı başında olan, ne bilsin sevgilinin tadını-tuzunu, güzelliğini, alımını;
Kirpi gibi oklarla dopdolu amma ne savaşın yolunu-yordamını bilir, ne ata binip koşturmasını.

Senin kardeşin de âşıklardır, anan, baban da;
Onların hepsi de bir olmuştur, bir dostla karılmış, birleşmiştir.

Binlerce beden tuzlaya (Tuz üretilen yere) düştü mü tuz olur gider;
İkilik kalmaz bedende, Mergaz’lı nedir, Buhârâ’lı ne (Aynı değere ulaşıp bunu içselleştirenlerin nereli olduğunun                                  önemi kalmaz)?
                                ***
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Aşk bahçesine giderken bu yolda gözyaşı döküleceğini, yüzümüzün sararacağını, zayıf, güçsüz, sıska, erimiş olacağını öğrendik.
2.    Aşığın ağlayışının çok olacağını, güç durumlara karşı koyabilme gücü, kaldırma, katlanma, dayanma zamanı sabırlı davranacağını öğrendik.
3.    Zorlukların bahçenin duvarlarına kadar olduğunu, bahçeden içeri girdiğimiz zaman bahar içinde olacağımızı, Tanrı’ya şükredeceğimizi öğrendik.
4.    Aşığın dostunun, anasının, babasının diğer âşıklar olduğunu, birlik içinde olunacağını öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren;
Doğru, iyi bir yerde olanın, doğru biriyle beraber yaşayanın, çalışanın ikilikten kurtulup Allah’a ulaşmış kişilerin büyük ve küçük sıralaması yapmayacağını öğrendik, anladık.

Mevlevi anlayışına göre:
Allah’a ulaşma yolunda arkadan gelenlerin, beraber bu yolculukta gidenlerin, önde gidenlerin büyüklük küçüklük tanımında olabileceklerini ancak Allah’a ulaşanlar için büyüklüğün-küçüklüğün biteceğini, hepsinin bir olacağını öğrendik, anladık.
                               *                                                           
RAVLİ
Mergaz'lı bir divane, öyle bir söz söyledi ki hayretten dudağını ısırırsın;
İnsanların ardından gıybete başlasaydım, işe ilkin annemle başlardım.
Zira akıl ve irfan sahibi (Bilen, anlayışlı, tecrübe ve zekâdan ileri gelen zihni olgunluk sahibi) insanlar, sevabın anaya bağışlanmasının daha hayırlı oldu­ğunu bilirler.”

Ey güzel huylu dostum!
Kaybolan arkadaşın şu iki emaneti, arkadaşları­na haramdır:
Biri, bıraktığı malı haksızca yemek;

Diğeri, ardından gıybet et­mek (Arkadan çekiştirmek.
Hazır olmayan birinin aleyhinde konuşmak.
Birisinin gıyabında hoşuna gitmeyen bir şeyi söylemek.)

Yanındayken başkalarını çekiştiren alçak herifin, başkalarının yanındayken seni iyi anacağını sanıyorsan aldanıyorsun.

Dünyayla değil de sırf kendi­siyle meşgul olan kimse, bence âlemin en akıllı kişisidir.

Sadi Şirazi

Popüler Yayınlar