11 Mart 2017 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 3020 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems Hazretlerini anlatıyor)

3020. “ Altınla dolu keseyi al da Tanrı’ya borç verin”  (Maide suresi 12, Bakara suresi 245) makamına gel;
Bir altın kesintisi verirsen yüz binlerce altın madeni alırsın.

Gökyüzü küpünden başka küplerde yüzlerce renk vardır;
Hangi gün dalarsan onun boyası görünür sende.

Gökyüzü aslanından kaçar da Öküz burcuna gidersen eşek (Kaba, düşüncesiz) huyuyla huylanırsın, gökkuşağının yolunu tutarsın.

Yengeç bile olsan aslanın yanında oldukça bu yakınlık, sana da tesir eder, er (İşini iyi bilen, yetenekli kimse) olursun, pehlivanlaşırsın (Başkalarıyla karşılaşabilen güçlü kişi olursun).

Güneş gibi dünyayı hayatla doldurursun, bu âlemden sıçradın gittin mi o âlemin saltanatına nail (Başarmış, ele geçirmiş, ulaşmış, kazanmış) olursun.

Nuh’un tandırından nasıl su fışkırdıysa sen de su gibi fışkır da bütün dünyayı tut;
Ne diye ekmekçi tandırı kesilir de hep ekmekle dolarsın?

Sus da deniz kıyısına dek koşadur, söze dalar, konuşursan soluğun kesilir, konuşamazsın sonra.

Bundan böyle feryat etmek, gam yemek haram (Üzüntü duymak dinen yasak) oldu;
Dünya cennete döndü, çünkü sen hâkimsin dünyaya, senin elinde dünya.

Örnek getir:
Artık sabah, gammazlıkta bulunmaz.
Örnek getir:
Artık gece dünyayı karartmaz.
                          ***     
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    İhtiyacı olanlara Allah rızası için faizsiz borç vermemiz veya ihtiyacı olarak verdiğinin karşılığını o kişiden değil de Allah’tan bekleyerek bağışlamanın Allah’ın beğendiği bir davranış olduğunu öğrendik.
2.    Dünyada sahip olduğumuz şeylerin aslında geçici emanet olarak verildiğini, doğru ve yerinde imkânlarımızı kullanmamız gerektiğini öğrendik.
3.    Kimin yanında, yakınında olursak onun huylarının tesiri altında kalınacağını öğrendik.
4.    Tufanın başlama parolası sözü olan” Nuh’un tandırından nasıl su fışkırdı” duyan inananların Nuh’un gemisine doğru koştuklarını, kurtuluş gemisine bindiklerini Allah dostunun doğru söylediğine bir daha şahit olduklarını öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren;
Allah dostunun söylediğine inanmamız, koş dediği yere koşmamız, konuşma dediği zaman susmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                               *                                                          

RAVLİ

Popüler Yayınlar