9 Mart 2017 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 2980 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Tebrizli Tanrı Şems Hazretlerini anlatıyor)

2980. Aşk ustası ustaca bir öğüt verdi bana da dedi ki;
Aklını başına devşir, kime gönül verdiysen al gönlünü, vazgeç ondan.

Kimin şerbetini içersen iç, bil ki o şerbetten sonra iğnesiyle seni yaralayacaktır, kanını akıtacaktır senin.

Birisi var ki sarhoş gözleri senin kulağına küpe takmıştır (Unutamayacağın sözü söylemiştir), kendisine kul-köle etmiştir seni;
Kulağından pamuğu çıkar, hür olmayı arama.

Ona gönül ver, gülüş geliri (Kazancı) geldi-çattı;
Neşe harmanından da öşür (Vergi) olarak gam (Üzüntü) istemezler ya senden.

Olur ya, Cüneyd-i Bağdâdi’ye, Beşr (Cüneyd-i Bağdadi) verdiği gibi padişah, sana da yeryüzünü veriverir.

Onun lütuf (İyiliği), ihsan gerdanlığı (Bağışlar, hediyeler) geldi mi gamın (Üzüntünün) boynu kırılır (Ölür);
Tanrı insanı erişti mi zulüm, istem ölür-gider.

Nereye gidersen Ay, senin üstüne doğar, parlar;
Zaten Ay, yıkık yerleri de ışıtır, mamur (Bayındır) yerleri de.

Ay’a kul olduktan (Güneşten aldığı ışığı karanlıkta yolunu göremeyenlere aydınlık vereni sevip onunla dost olduktan) sonra gece, senin için gündüzden iyidir;
Her yardımcağızında feryadına erer (Her yardım isteyişinde yardıma gelir), sana arka olur (Maddi ve manevi yönden destek olur).

Ne mutlu sana da, bütün yoldaşlarına da;
Ulu kutluluksun (Büyük-asil uğurluluksun), güzel bir bahta (Şansa) düştün, hoş bir devlete ulaştın.

Onun güzelim vaatlerine (Verdiği sözün zamanının gelmesi için) dayan (Bekle, ümitsizliğe düşüp uzaklaşma) ey can;
O padişah, vaadinde hiç hilaf olmayan, vaadinde durmada eşi, örneği bulunmayan bir padişahtır.
                          ***     
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Kime istek duyduysak diğer isteklerden vazgeçtiğimiz anlamına geldiğini, aklımızın başımızdan gittiğini öğrendik.
2.    Kimden tatlı bir şey aldıysak, yediysek onun bizi yaralamasını beklememiz gerektiğini öğrendik.
3.    Allah dostlarının kendisine sevgiyle bağlana ve dostluğa devam ettirenlerden karşılık istemediklerini, üzüntü vermediklerini öğrendik.
4.    Allah dostunun iyiliği, bağışı geldiği insanın üzüntülerinin gittiğini, neşe içinde vergi vermeden yaşadıklarını öğrendik.
5.    Allah dostunun sözlerinin değerini anladığımız zaman ona sevgiyle bağlanıp ebedi dostluk kuracağımızı öğrendik.
6.    Allah dostunun nerde olursak olalım, ne zamanda olursak olalım, ne halde olursak olalım imdadımıza yetişeceğini, bizi koruyup kollayacağını öğrendik.
7.    Mutluluk Allah’ı arayanların ve Allah’a ulaşmaya çalışanların aşıklar topluluğunun içinde olmasının ulu kutluluk içinde olmak olduğunu, güzel bir şans-talih içinde olmak olduğunu, öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin, Mevlana Hazretlerinin verdikleri-söyledikleri sözü yerine getirdiklerini, eşi–örneği olmayan olanaklara ve güce sahip olduklarını öğrendik, anladık.
                               *                                                          

RAVLİ

Popüler Yayınlar