(Mevlana Hazretler Tebrizli Tanrı Şems
Hazretlerini anlatıyor)
2900.
Geçmiş olaylara yanıyor, acıyorsun, sanki daha önce âşıkların gönüllerindeki
dağları görmüşsün, dertleri duymuşsun, gamları işitmişsin.
Yakub’un
soyundansın sen’
Yanıldığın
betinden-benzinden belli;
Yusuf’un
yüzünü görmüşsün de (Kadınlar gibi) parmaklarını
doğramışsın.
Sevgilinin
bakış oklarıyla gönlün yaralanmadıysa neden gamla-gussayla (Kederlenerek, kaygı duyarak, üzülerek) boyun yaya
dönmüş, iki büklüm olmuşsun?
Senin
ahından, feryadından misk kokuları geliyor;
Olsa-olsa
misk ceylanısın, yaseminliklere yayılmışsın.
Ne
olursan ol;
Şu
sözü dinle;
Gerçi
pek çok hikmet meyveleri çiğnemişsin (Öğüt veren sözler
dinlemişsin) amma bunu duy.
Bu
söz, senin canına ait bir sözdür;
İstersen
şeyhlerin şeyhi ol, istersen mürit (Öğrenci), bu
sözüm, bir sestir işte duy bu sözü;
Sen
kendini dert sanmışsın, hâlbuki dermansın;
Sen
kendini kilit sanmışsın, hâlbuki anahtarsın.
Senin
vasıflarından çalıp söylesem akıl şahnesisin (Akıl polissin,
bekçisin) sen;
Sözün
tamamını söylesem Beyezid’sin sen.
Yazıklar
olsun ki başkasını istemedesin de kendi güzelliğini, kendi yüzünü görmüyorsun,
hâlbuki eşsiz bir güzelsin sen.
Seni,
ancak adam eden (Eğiten, yetiştiren, topluma yararlı
hale getiren) tanır, bilir;
Başka
kimsecikler bilemez, çünkü gizliden gizlisin sen.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
hazretlerinin Mevlana Hazretlerinden ve Mevlevilerden uzaklaşmasının hata ve
yanlış karar verdiğini öğrendik.
2.
Şems Hazretlerine
kendisinin özelliklerini tekrar ayna gibi kendisine gösterildiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerini Mevlana Hazretlerinin topluma yararlı hale getirmek için
eğittiğini, yetiştirdiğini, saygı ve sevgi ile korkutmadan, kuşkulanmadan
hazırladığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ