15 Şubat 2017 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 2550 İNCİ BEYİT

 (Mevlana Hazretler aşkı anlatıyor)

2550. Aşağılık kişilerce bir gösteriştir, bir şehvetten (Aşırı istekten) ibarettir amma ileri gidenlerce aşk, pek büyük, evveline evvel (Başlangıcı) olmayan bir nurdur.

Gönlüm yaralanınca gidip tövbe etmek (Pişman olarak bir daha yapmamaya karar vermek) ister;
Fakat ne bana gül (Alay et), ne kendine;
Hangi töbe (Tövbe), nerde töbe?

Ne de güzel günahtır ki ona töbe etmek kâfirliktir;
Öylesine bir günahtır o ki ne ardında kaçıp kurtulacak bir yol var, ne önünde oturup dinlenecek bir durak var.

Dört mezhepte de kanı helaldir, kanını dökmek caiz (Yapılmasında, işlenmesinde sakınca olmayan);
Çünkü aşk, ulu, yüce kişilerden başkalarının kanını dökmüyor.

Öldür beni, öldürdün mü aşkla dirilirim ben;
İşte sustum, öldüm, artık söz de bitti gitti.

Bir bucağa gideyim, kadehi, bir ucundan elime alayım;
Çünkü ben şarap kadehine âşığım, kendi işim-gücümü düzüp koşmaya düşmanım.

Bir bucağa gitmek, orda yer gibi yerlere döşenmek hoştur, güzeldir;
Şu iki hal, neye mal olursa olsun baldır, şekerdir, süttür bana;

Amma su kuşu olmayana suyla yağdır adeta;
Bir türlü karışmaz, katılmaz, yadırgar o hali;
Fakat benim talihim Zühre yıldızı (Güzellik ve zarafet), şükür, sarhoşluk olmuş bana.

Halktan da şükrü sarhoşluk haline getirmeyi istiyorum;
Yoksa varı-yoğu, bir uğurdan sana bağışladım a benim beyim, efendim.

Varayım, gideyim de can şarabının bulunduğu yere başımı koyup dalayım;

Zaten hilelerle, düzenlerle dolu olan başımın uykuya dalması daha iyi;
                          ***     
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Aşkın başlangıcı belli olmayan bir nur olduğunu, aşağılık kişilerin aşkı bir gösteriş, bir cinsel istek olarak anladıklarını öğrendik.
2.    Aşkın kâfirlik gibi gözükmesine rağmen dört mezhepçe de helal olduğunu öğrendik.
3.    Aşkın yeniden diriliş olduğunu öğrendik.
4.    Tanrı şarabını içen âşıkların hep o şarabı aradıklarını öğrendik.
5.    Su kuşu olmayan kuşun suya alışamayacağını, ısınamayacağı gibi âşıklıkta da kişinin özünde doğal özellik olması gerektiğini öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren;
Tanrı şarabının verdiği zevkle dünyanın hilelerinden, düzenlerinden kopup uykuya dalmamızın daha iyi olacağını öğrendik, anladık.
                               *                                                          
RAVLİ


Popüler Yayınlar