(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini ve kendini anlatıyor)
2470.
Dolunay gibi doğ da bunun tamamını sen söyle;
Çünkü
Ay talim ayrılık düğümüne düştü, bulut altına girdi, görünmez oldu.
Gizli
bir peri ayağımı bağlamış;
Onun
bu bağı yüzünden kavga alanına düşmüşüm, savaşıp durmadayım.
Kafdağınım
(Erişilmesi güç yüce dağınım), bu yayların
garibiyim ben;
Görünüşte
güvercinim amma yaradılış bakımından zümrüdüankayım (Alçaklara
inmeyen, yüce dağlarda yaşayan) ben.
Güvercinim,
ecel doğanına av olup, onun peşine düştükten sonra ben, can zümrüdüankasının
kanatlarını açar, o kanatlarla uçarım.
Akıl
güneşiyle sırtım kızışmıştır amma gölgede oturanlara da tıpkı bir çadır gibi
ayağımı diremişim, durup durmadayım.
Vakit
oğlu olan, babasının eteğine yapışır, bense sufiye (Allah’ın
emirlerini yerine getiren, yasaklarından kaçınan kişiye) benziyorum;
Dünün
de ötesindeyim, yarının da.
Beni
şu kapıya perde gibi asa koydun;
Hâlbuki
ben asılmak için gelmedim, asılmaya layık değilim ben.
Lütfettin
de kuzgunluktan (Çok kara olmaktan) kurtardın
beni;
Dudular
gibi senin avucundan şekerler yiyip duruyorum.
Avucundaki
cömertlik tutar da beni denize iletirse, bana, denize yol açarsa nasıl bir inci
olduğumu o vakit gösteririm.
Anlayışla
avlanmam ben, anlayışın ötesindeyim;
Vehme
(Olmayacak bir şeyin olacağını sanmaya) sığacak
bir varlık değilim, pek geniş bir alanım ben.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah’ı arayan,
görmediği halde varlığına inanan kişiye Allah’ın kendi dostlarından birini o
kişiye sevdirerek kendisine yaklaştırdığını, sonra sayısız armağanlar verdiğini
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Hazreti
Mevlana’nın cömertlikle söylediği sözlerinden akılla, düşünceyle
yararlanabileceğini, ancak sahsının geniş bir alana sahip olduğunu, kolayca bulup
avlanamayacağını kendisinden öğrendik, anladık.
*
RAVLİ