(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerine anlatıyor)
2410.
Sus, fitneden (Karışıklıktan, arabozuculuktan,
dedikodudan) korkmasaydım, o korku olmasaydı dilim, her an, binlerce
perdeyi yırtardı.
Hoşsun,
güzelsin amma ben, binlerce defa daha hoşum, daha güzelim;
Dün
gece rüyamda kimi gördüm, bilemiyorum ki.
Gönlüm
öylesine hoş, öylesine neşeyle-zevkle, çalgıyla-çağanakla dolu ki dünyalara
sığamıyorum;
Fakat
gene de can gibi dünyanın gözünden gizliyim.
Ağacın
ayağı yere kakılıp kalmasaydı koşar, beni arardı;
Çünkü
şu açılıp saçılan çiçeklerimle, güllerimle öyle bezenmişim ki gül bahçesi bile
haset ediyor bana (Kıskanıyor beni).
Daima
neşenin eteğine yapışır, kendime doğru çeker dururdum onu;
Şimdiyse
neşe benim eteğimi tutmuş, kendisine çekiyor beni.
Sabahtan
beri birisi gıdıklayıp duruyor beni;
Durmadan
güldüğüm boş yere değil ya.
Şu
anda Zühre (Güzellik ve zerafetin yıldızı) bile
benden nağmeler, teraneler öğretiyor;
Binlerce
Zühre şu sarhoş beynime, şu dönen başıma kul-köle kesilmiş.
Seher
çağı, bir tatlı dudaklı dudağımıza tat verdi;
Öylesine
ki şeker bile dişimin dibindeki suda gark oldu gitti.
Haydin,
kalkın, selvi gibi boyu çağırıyor bizi;
Kalkın
namaza;
Sizin
namazınızın güzel mi güzel temelleri benim diyor.
Kalkın,
gelin diyor, kapalı kapıların kilidindeyim ben, bilin ki namazda Fatiha’yı
sizden okuyan benim.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretlerinin hoş ve güzel olduğunu, gönlünün neşe ve zevk içinde olduğunu
öğrendik.
2.
Ayağı bağlı
olmayan herkesin Mevlana Hazretlerini arayacaklarını öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretlerinin eskiden neşeyi aradığını şimdi ise neşenin onu sımsıkı tuttuğunu,
kendisine çektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Namazın
Fatiha'sı görünmeyen âlemlerin kilitlerini açıyorsa Mevlana
Hazretlerinin insanın kendisinin bile bilmediği kilitli kapıları açtığını
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ