(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerine anlatıyor)
2380.
Padişahın kadehi olmak için sırçaya döndüm (Kolay
kırılacak, parçalanacak duruma geldim);
Padişahım,
tut elimi, senin yüzünden her şeyden kurtuldum, hür oldum ben.
Ne
acayip şey, şişeyi kırıyor da şarabı dökmüyor;
Nasıl
döksün, biliyor ki senin (Aşkın) kucağındayım.
Boyum
büküldü, yaya döndü amma senin okun yüzünden;
Sarardım,
safrana döndüm amma senin lale bahçendeyim.
Nasıl
kâfir olabilirim, senin putuna tapmadayım;
Nasıl
günahkâr sayılırım, senin şarabını içiyorum.
Gel-gel
ki zamanenin (Yaşadığımız bu zamanın) sırlarını
bilirsin sen;
Ört,
sakla gönlündeki sırları, senin sırların var bende.
Yüzünün
güneşi yüzüne vurup parlatınca yüzüm sandı ki senin yüzünün aynı.
Gönül
kuşum, tuzağındaki halkaları bir-bir saydı;
Senin
sayındayım da kendim için sayıyorum bunları diyor sanki.
Aşağılık
bir kuyudayım ama başımı sen yüceltmedin mi?
Esrik
(Delicesine oynayan) bir deveyim amma senin
katarında değil miyim ki?
Kanlarla
dopdolu gönül, kanlar içinde, toprağına dedi ki:
“
Kanlara batmışım amma gene de senin ölçeğinde değil miyim ki?
Malım
yok amma senin elinin malı, senin mendilin, havlun değil miyim?
İşim-gücüm
yok amma senin işine-gücüne dalıp sarhoş olmamış mıyım?
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah dostuna âşık
olan kişinin kendini iyice zayıflatıp yok ederek âşık olduğuna benzemek, onda
var olmak için çalıştığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Benlikten
kurtulup Allah dostunu tutkuyla sevdiğimizde var olmamız, kendimizi onun
uğrunda feda etmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ