(Mevlana
Hazretleri kendisini anlatıyor)
2360.
Gönlünde bir ışık varsa bil bakalım, nerde evin yolu;
Tanrı
huyluysan eğer bil ki ev sahibin benim ancak.
Yem
de aşk için serpilir, tuzak da aşk için kurulur;
Aşkın
canına and olsun ki Rum ülkesinden Şam’a yüzlerce defa gitmeyi kuruyorum.
Aşkın
canına and olsun ki o, helalden de yücedir, haramdan da;
Ben
ne helale and içerim, ne harama.
And
olsun aşkın canına ki o, canın canından da latiftir;
Âşıklara
yemek de aşktır, içmek de.
Filan
kişi, düşmanın dileğini isteyen dosttan vazgeçti diye hasetçiden şehre bir
gürültüdür, düştü.
Aşk
ateş, benim canım da semender (Ateşte yanmayan sürüngen)
değil mi?
Aşk
ocak, benim canım da ayarı tam altın değil de ne?
Aşk
saki (İnsana Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan),
can da gece-gündüz onun yüzünden mahmur değil mi?
O
ezel şarabı (Ebedi sarhoşluk veren) yüzünden
bedenim kadeh kesilmedi mi?
Benim
gibi binlercesi aşka kul-köle olsun;
Aşk,
eline bir kadeh almış, bana geldi.
Canım,
aşkla binlerce ince, gizli şeyler konuştu;
Öylesine
söyleştiler ki o sözler, ne harfe sığar, ne söze.
Yürü,
yurt bomboş, kıvama gelmemiş şarabı sun bize;
Potaya
(Erime ve ayrışma kabına) girmiş, ayarı tam
altını seven, aşk âleminde hamdır (Olgunlaşmamıştır).
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Tanrı evinde
misafirleri ağırlayanın, bu evi arayanlara ışıkla yol gösterenin Hazreti
Mevlana olduğunu öğrendik.
2.
Hazreti Mevlana’nın
yolunun aşk yolu olduğunu, yapılan işlerin, kurulan tuzakların aşk için
olduğunu öğrendik.
3.
Aşkın helalden de
yüce, haramdan da yüce hoşa giden, çekici, düşünülmesinden bile hoş duygu
uyandıran bir davranış olduğunu öğrendik.
4.
Aşkın canının
olduğunu, canın canından da ince bir güzelliği olduğunu öğrendik.
5.
Allah’ı sevdiren,
Allah nuru saçan duruma gelen kişinin hoş ve ince bir kişi olduğunu öğrendik.
6.
Herkesin
olgunluğuna veya hamlığına göre ikramlarda bulunulduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aşkın
ince ve gizli şeyler koşuşulacak canının olduğunu, yaşam canı ile aşkın canının
birbiriyle konuştuğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ