16 Ocak 2017 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 2000 İNCİ BEYİT

 (Mevlana Hazretleri Allah’ı arayanlara öncülük edenleri anlatıyor)

2000. Duymuşsun;
Bu yolda (Allah’a ulaşma yolunda) baş korkusu varmış, can korkusu varmış;
Mademki sevgili abıhayat (Sonsuza kadar yaşam kazanımı var), korkma bu haberden.

Mademki aşk, zamanın İsa’sı (Aşkın ölüyü dirilten, hastaları iyileştiren gücüsün), ölüleri arayıp duruyor;

Öl sen de bizim gibi güzelliğine karşı onun, ürkme (Şaşkınlık gösterme, korku duyma).

Sağrak (Kadeh), büyük, ağır, fakat o, hafif ruhlu, çevik;
Binlerce kadeh olsa al elinden, çek gitsin, hiç korkma.

Aslana kul  (Allah dostlarına sevgi ve dostlukla bağlandın);
Nasıl olur da kebapsız kalırsın?

Hiçbir hamdan (Kaba, incelmemiş, kuralları bilmeyen kişiden), tekme yemezsin, horlanmazsın, merek etme, korkma (Dehşete kapılma).

Ayla eş-dost oldun, bekçiden ne derdin olur ki?
Cana, sabah şarabı kesildin;
Ürkme sabahtan, akşamdan.

Sevgilinin hayali, bir kadeh sundu bana, şu hâs (Katışıksız, en iyi cinsten, saf) kadehi çek de (Güzelliklerin sarhoşu ol) dedi, ne ileri gelenlerden kork, ne aşağılık kişilerden.

Ona, oruç ayındayız, hem de gece değil, gündüz dedi mi?
Sus dedi, can şarabı orucu bozmaz, korkma.

Bu durakta sana, Halil’le (Allah’ı arayan peygamber ile)  Bâyezîd (İlahi aşkla Allah’la var olma-Allah’la bir olma ruhuna ) eş-dost olmuş, hiç ürkme, çek şu temkinli şarabı.

Güzelim, yüzünü ekşitti de şekerin narhını (Geçerli fiyatını) uzattı, değerini azalttı;
Bilmem ki o ekşi kabakta (Kendini bilgisiz, görgüsüz, kaba gösteren) sevgilinin ne çeşit şarabı var?

Mahsustan yüzünü ekşitiyor, yoksa ne tatlıdır, ne şirin canlıdır o;
Bütün vücudunda bir kıl bile yoktur ki ekşi (Uygunsuz, yakışıksız) olsun.
                          ***     
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Allah ‘ı aramaya girişenlere kılavuzluk yapacak kişilerin bo yolda ölmek, can vermek gerekiyor dediklerini, bu sözden korkmamak gerektiğini öğrendik.
2.    Allah kendisine yaklaştırmak istediklerine dostlarından birini tanıtıp sevdirdiğini, böylece yolu ve yolcunun neler yapması gerektiğini ince-ince öğretildiğini, yardım ve destek sağlandığını öğrendik.
3.    Dünyanın geçici hayatına bağlanıp kalmaktan kurtulma yollarını, ebediyen yaşama imkânını bulmak için sevdiğimiz Allah dostunun öğretisini almamız gerektiğini öğrendik.
4.    Allah dostuna bağlananın asla aşağıya düşmeyeceğini öğrendik.
5.    Allah’tan gelen, dostlarının sözleri ve eliyle gelen sarhoşluktan korkmamamız, sarhoşluktan oluşan dünyaya belirli bir duyarsızlığın zarar verici olmadığını öğrendik.
6.    Allah dostlarının uygunsuz, yakışıksız davranışlarına bakarak uzaklaşmamamız gerektiğini, çünkü rahat etmek, çevrenin rahatsızlığından kurtulmak için kendilerini böyle gösterdiklerini öğrendik.
                               *                                
İşte böyle yaren;
Allah dostlarına yakın olmanın elbette kolay olmadığını, kendilerine yaklaşanların niyetlerini öğrenip tam kanaat getirene kadar sayısız imtihan edici davranışlarda bulunduklarını öğrendik, anladık.
                               *                                                           

RAVLİ

Popüler Yayınlar