(Mevlana Hazretleri Allah’ı
arayanlara öncülük edenleri anlatıyor)
2000.
Duymuşsun;
Bu
yolda (Allah’a ulaşma yolunda) baş korkusu
varmış, can korkusu varmış;
Mademki
sevgili abıhayat (Sonsuza kadar yaşam kazanımı var),
korkma bu haberden.
Mademki
aşk, zamanın İsa’sı (Aşkın
ölüyü dirilten, hastaları iyileştiren gücüsün), ölüleri arayıp duruyor;
Öl
sen de bizim gibi güzelliğine karşı onun, ürkme (Şaşkınlık
gösterme, korku duyma).
Sağrak
(Kadeh), büyük, ağır, fakat o, hafif ruhlu,
çevik;
Binlerce
kadeh olsa al elinden, çek gitsin, hiç korkma.
Aslana
kul (Allah
dostlarına sevgi ve dostlukla bağlandın);
Nasıl
olur da kebapsız kalırsın?
Hiçbir
hamdan (Kaba, incelmemiş, kuralları bilmeyen kişiden),
tekme yemezsin, horlanmazsın, merek etme, korkma (Dehşete
kapılma).
Ayla
eş-dost oldun, bekçiden ne derdin olur ki?
Cana,
sabah şarabı kesildin;
Ürkme
sabahtan, akşamdan.
Sevgilinin
hayali, bir kadeh sundu bana, şu hâs (Katışıksız, en
iyi cinsten, saf) kadehi çek de (Güzelliklerin
sarhoşu ol) dedi, ne ileri gelenlerden kork, ne aşağılık kişilerden.
Ona,
oruç ayındayız, hem de gece değil, gündüz dedi mi?
Sus
dedi, can şarabı orucu bozmaz, korkma.
Bu
durakta sana, Halil’le (Allah’ı arayan peygamber ile)
Bâyezîd (İlahi
aşkla Allah’la var olma-Allah’la bir olma ruhuna ) eş-dost olmuş, hiç
ürkme, çek şu temkinli şarabı.
Güzelim,
yüzünü ekşitti de şekerin narhını (Geçerli fiyatını)
uzattı, değerini azalttı;
Bilmem
ki o ekşi kabakta (Kendini bilgisiz, görgüsüz, kaba
gösteren) sevgilinin ne çeşit şarabı var?
Mahsustan
yüzünü ekşitiyor, yoksa ne tatlıdır, ne şirin canlıdır o;
Bütün
vücudunda bir kıl bile yoktur ki ekşi (Uygunsuz,
yakışıksız) olsun.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah ‘ı aramaya
girişenlere kılavuzluk yapacak kişilerin bo yolda ölmek, can vermek gerekiyor
dediklerini, bu sözden korkmamak gerektiğini öğrendik.
2.
Allah kendisine
yaklaştırmak istediklerine dostlarından birini tanıtıp sevdirdiğini, böylece
yolu ve yolcunun neler yapması gerektiğini ince-ince öğretildiğini, yardım ve
destek sağlandığını öğrendik.
3.
Dünyanın geçici
hayatına bağlanıp kalmaktan kurtulma yollarını, ebediyen yaşama imkânını bulmak
için sevdiğimiz Allah dostunun öğretisini almamız gerektiğini öğrendik.
4.
Allah dostuna
bağlananın asla aşağıya düşmeyeceğini öğrendik.
5.
Allah’tan gelen,
dostlarının sözleri ve eliyle gelen sarhoşluktan korkmamamız, sarhoşluktan
oluşan dünyaya belirli bir duyarsızlığın zarar verici olmadığını öğrendik.
6.
Allah dostlarının
uygunsuz, yakışıksız davranışlarına bakarak uzaklaşmamamız gerektiğini, çünkü
rahat etmek, çevrenin rahatsızlığından kurtulmak için kendilerini böyle
gösterdiklerini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah dostlarına yakın olmanın elbette
kolay olmadığını, kendilerine yaklaşanların niyetlerini öğrenip tam kanaat
getirene kadar sayısız imtihan edici davranışlarda bulunduklarını öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ