(Mevlana
Hazretleri kendini ve Şems Hazretlerinin etkilerini anlatıyor)
1880.
Mademki öyle bir gerçek yoldadır dost (Doğru sözü yüze
söyleyip bizi öz-eleştiri yapması), yolculuktadır (Allah’a gitmek için yola çıkan kişiye yapılmaktadır),
yola düşmek gerek (Gönlünü yaralamadan, incitmeden
kendi kendine öz-eleştiri gıda olarak kabul etmeliyiz), yolculuk etmek
gerek (Ulaşmak için muhakkak yapmamız gereklidir);
Bahtı
(Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde belirleyen
ilahi iradenin insan için çizdiği yaşayış biçimini yeniden oluşturmak için)
yolculuğun bahtı (Kendini şanslı) bil, iş
yolculukta artık.
Mademki
o selvi (Uzun, düzgün) boylu canımın canı
yollara düşmüş, yolculuk baharında;
Ben
de gonca gibi yol başında boyuna gözümü açıp onu gözetleyeyim bari.
Tebriz’in
övündüğü Şems, yolculuğa başladı;
Sefer
ülkesinde ne çeşit bir saltanat kurdu, bilsen.
Şemseddin,
Tebriz’den Ay gibi doğup gelince güneş de, Ay da onun kulluk kemerini kuşandı,
ona kul köle (Sevgiyle, saygıyla, dostlukla bağlanıp,
dostluğu devam ettirerek hizmet eden) oldu.
Onun
apaydın yüzü, göze göz kesilince insanların gözleri, Tanrı’yı görme gücünü elde
etti.
Melekler,
çavuşlar gibi önünde nara atarak yürümede;
Gül,
yüzünü-gözünü yerlere sürerek ona secde etmede.
Baş
gözüyle yüzünü görmeye imkân yok;
Çünkü
nefis, padişaha bakamaz, o kudret yok onda.
O
Ay yüzlünün lâ’l dudaklarında zümrüt hassası var;
Bu
yüzden nefis ejderhası, göz yummuştur ona.
Kimin
ağacı, ona (Allah’a) karşı eğilmedi de baş çektiyse
(Büyüklenip kaçtığında) yokluk (Görülmeyen) testerelerinden, balta yaralarından
kurtulamadı gitti.
Fakat
şimdi Ay (Şems Hazretleri) gizlendi, bu ayrılık
bulutu yüzünden iki gözümden yağmurlar yağıyor.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Kaderimizi
şansımızı değiştirmek için Allah’ı arama yoluna çıkmamız gerektiğini öğrendik.
2.
Allah’ı arayış
yolunda öz-eleştiri yapmamız, bunun için de doğru sözlü büyüklerin öz-eleştiri
yapmasına kızmadan gücenmeden gıda gibi kabul edip değişmemizin, uzun yolun
hazırlıklarını muhakkak yapmamız gerektiğini öğrendik.
3.
Allah’ı arayış
yoluna çıkanları Allah dostlarının gözlediğini, yardım ettiğini, hayalin bile
ulaşamadığı güzelliklere ulaştırıp göstereceklerini, Allah’ın ve Allah
dostların sözlerinin hakikatini görüp gerçek olduğunu şüphelerden arınarak
öğreneceğimizi öğrendik.
4.
Allah dostlarına
güneşin de Ay’ında hizmet ettiğini göreceğimizi, Allah dostlarının yüzünü
görerek görme gücümüzü güçlendirip Tanrı’yı görme gücüne erişebileceğini
öğrendik.
5.
Nefsimizin Allah
dostlarının apaydın yüzüne bakmaya gücü olmadığı için nefsimizi öncelikle
dünyaya ve ahrete isteklerle bağlayan hoşlanma duygusunu ihtiyaç bildirmeyen
hale getirmemiz gerektiğini öğrendik.
6.
Hayallerle
birleşen isteklerin nefs olduğunu, bu istekleri nefsin kendisinin dile
getiremediğini, dile cinlerin getirdiğini öğrendik.
7.
Nefsin
şeytanlaşmış insanlardan faydalanarak aşırı istekleri yaptığını öğrendik.
8.
Allah’a karşı
boyun eğmeyenin görünmeyen güçler tarafından cezalandırıldığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Sevilenden ayrılanın özlemle çok
ağladığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ