(Mevlana
Hazretleri aşkın aşığa olan etkilerini anlatıyor)
1810.
Beni sarhoş edersen başım, şu ağacı da geçer;
Nar
gibi gülerim, halka gönlümü gösteririm.
Beni,
kendi meyhanene vakfeden (Bağışlayan) sensin;
Harap
eden de sensin beni, mimarlık edip tamir eden de sen.
O
koca sağrağı (Büyük kadehi) sun da içip susayım;
Kulunun-kölenin
söylenip durması lâyık değildir.
Aşk
yolunda bozguna uğrayanları katar-katar ne hoş çekiyorsun;
Çek-çek,
getir-getir.
Aşk,
sarhoşluktan kucağını açtı, âşıklara kucaklaşma çağı geldi, kucaklaşma çağı.
Adamakıllı
sarhoşum, yerlere yıkılmışım amma senin bildiğin o sağrağı (Büyük kadehi) elinle gene sun, gene sun.
Onun
devleti daimi olsun, onu iste, sabrı-kararı (Ne
yapacağını, nasıl davranacağını) sorup durma;
Onun
yüzü gönlümde ne sabır (Olacak ve geleceği telaş
etmeden beklemeyi) bıraktı, ne karar (Düzenli
bir duruş).
Aşığın
gözyaşlarıyla yüzünü bezemesinde (Süslemesinde),
sevgilinin, onun yüzünü boyayıp bezmesinden daha başka bir tatlılık, daha başka
bir güzellik var.
Ey
onun pençesine düşen, sevgilinin pençesinden kurtulmayı umma (İsteme, bekleme), umma.
Sen
kandın, aşkıyla süt gibi kabardın;
Fakat
süt kan olmadıktan sonra (Annelik sürecini
tamamlamadıysan) vazgeç ondan, vazgeç.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Hazreti Mevlana
aklım başımdayken aşkın sırlarını anlatmadığını öğrendik.
2.
Allah ve Şems
Hazretleri Mevlana Hazretlerinin aşkı anlatmasını istediklerinde onu sözleriyle
kendinden geçirip sarhoş ettiklerini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretleri aşkı iyice anlatmak için iyice sarhoş olmak istediğini öğrendik.
4.
Sevgiliden
gelecek olanı, onun ne yapacağını bilemeyeceğimizi öğrendik.
5.
Dinimizce kan
içmenin haram olduğunu, fakat annenin kanı süte dönünce çocuğun içmesinin helal
hale geldiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Aşkla yakalandığımız zaman âşık olduğumuzun elinden
kurtulamayacağımızı, sevgiliye ilgi ve yakınlık göstermeden, haram olanın helal
hale gelemeyeceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ