6 Ocak 2017 Cuma

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 1800 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri aşkla beslenen kişiyi anlatıyor)
1800. Sen aşkla gıdalaş (Ruhumuzu, anlayışımızı, kavrayışımızı, bilincimizi, belleğimizi, duygu ve davranışımızı aşk yolundan beslen);

Aşk, halis fârûkıy macundur (Zehirin öldürücülüğünü gideren bir çeşit macun şeklinde yapılmış ilaçtır);
Zehrin haddi (Yetkisi) değildir ki zarar vermekten dem vursun (Söz etsin).

Söz aşka erişince yüreğim oynamaya başladı;
Fakat bu çeşit pervasız mızrap vuruştan nerde oynayacak tel?

Felek döner durur da kutup yerinden kıpırdamaz;
Pergelin bu çeşit dönüşünden nokta, yerinden oynar mı hiç?
Sen söyle.

Sus, bu da kaderin bir cilvesi;
Seni savaşa, atlas kumaşlara düşürmüş, beni de şiire.

A kerem (Büyüklük, ululuk, asillik) sahibi saki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişi), erkenden sun şarabı (Allah’ın sözlerini söyle) bana, dün gece susuzluktan, mahmurluktan bir katre uyku bile girmedi gözüme.

Dudaklarım açıldı da adını andım mı dudaklarımı şarapla bir hoşça ıslat;
Başımda senin verdiğin mahmurluk var, sarhoşlukla kaşı onu.

Cisimlerime (Boşlukta yer kaplayanlarıma) de dök şarabı, arazlarıma (Varlığım için başka bir varlık vücuduna ihtiyaç gösterdiklerime) da;
Öyle bir dök ki ayık bir tek damarım bile kalmasın.

Eğer ben harap olur yıkılırsam, fakat bir tek damarım ayık kalırsa onu, şu yıkık ülkede öten bir baykuş (Uğursuzluk) say.

Şu çöle dönmüş yeri lâ’l (Kırmızı) şarapla laleliğe döndür, baharı beklememi reva (Yakışır, uygun, yerinde) görme.

Bu ağaç da senden gelişmiş, ona şu hırkayı veren de sensin;
Ağaçlar, senin şarabınla açılıp saçılmış, çiçeklenmiş.
                         ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Akla beslenmemiz gerektiğini, her türlü zehir aşkın bulunduğu yerde iş yapamayacağını öğrendik.
2.    Allah’tan söz geldiği veya Allah’tan söz söylendiği vakit yüreğimizin atışlarının fazlalaşması gerektiğini öğrendik.
3.    Soğuk kişilerin, aşksız kişilerin kutuplar gibi soğuk ve donuk olduklarını öğrendik.
4.    Allah sözlerinin insana heyecan vermesi gerektiğini, kendisi heyecan duymayan kişinin sözlerinden hiç kimsenin heyecan duymayacağını öğrendik.
5.    İsmini andığımız zaman içimizde, dudaklarımızda bir tatlanmanın meydana gelmesi gerektiğini öğrendik.
                              *                                 
İşte böyle yaren;
Her şeyin Allah’tan geldiğini, bize iletenlerin aşık olduğumuzdan geldiği zaman kendimizden geçecek derecede sarhoşluk verdiğini öğrendik, anladık.
                               *                                                          

RAVLİ

Popüler Yayınlar