3 Ocak 2017 Salı

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 1740 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Allah dostunu sevgili etmemiz gerektiğini anlatıyor)
1740. Savaşta kılıç, mızrak, ok yarası olmazsa korkak puştla (Ne yapacağı belli olmayan), Rüztem’in (Mert, kahraman savaşçı), silahlı erin arasında ne fark kalır?

O kılıç, Rüstem’e şekerden de hoştur;
Ona okların yağması, para saçısından da tatlıdır.

O aslan, yüzlerce nazlar ederek avlar avını;
Avlar, ona avlanma hevesiyle katar-katar koşuşup dururlar.

Kanlara bulanıp can veren av, kanlar içinde, Allah için olsun, beni bir kere daha öldür diye ağlar durur.

Ölünün iki gözü, diriye, a gaflete (Çevresinde olan-bitenlerin farkına varamayacak durumlara) dalmış, buz gibi donakalmış kişi, gel, kulağını kaşıyıp durma (Ne yapacağım diye kararsız kalma, benim gibi ol) diye bakar.

Sus, sus, aşkın işleri hep tersinedir;
Çok söylemekle anlamlar gizlenir gider.

Bir kere daha seher yeli gibi esip geldik;
Bir kere daha güneş gibi yüzlerce ışıklar saçarak doğduk.

Koca-karı (Mart ayı) soğuğunun hüküm sürdüğü mevsimin inadına tıpkı temmuz güneşiyiz biz;
Bir uğultudur, bir neşedir, salmışız gül bahçesine.

Kü-kü-kü nerde, nerde, nerde diye binlerce üveyik kuşu, bizi aramada;
Binlerce bülbül, binlerce dudu, bizden yana uçmada.

Balıklara haberimiz erişti de denizi coşturdular, binlerce dalgalarla kabardı, köpürdü deniz.
                         ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Savaşta olan yaranın yiğitliğin madalyası olduğunu öğrendik.
2.    Ölürsek bile yiğit kişinin öldürmesiyle olmasının gerektiğini öğrendik.
3.    Ne yapacağını bilemeyen, karar veremeyen, şaşkın kişinin ölmesinin daha doğru olacağını öğrendik.
4.    Aşkın verilerini herkesin anlayamadığını, ancak bu yolda olanların anlayabileceklerini, yaşayabileceklerini yüzeysel bakanların ters bir anlayış bakışıyla bakacaklarını öğrendik.
5.    Allah’a gidecek yolu, bu yolu tarif edecek, yol gösterecek, yolu anlatacak, yolun inceliklerini öğretecek Allah dostunu nerde-nerde-nerde diye hararetle aramamız gerektiğini öğrendik.
                              *                                 
İşte böyle yaren;
Aramakla; Allah’a ulaşılabileceğini, kavuşulabileceğini, görebileceğini Mevlana Hazretlerinden haberini alan kişinin hemen arayışa gireceğini, yerinde duramayacağını öğrendik, anladık.
                               *                                                          

RAVLİ

Popüler Yayınlar