(Mevlana
Hazretleri Allah dostunu sevgili etmemiz gerektiğini anlatıyor)
1740.
Savaşta kılıç, mızrak, ok yarası olmazsa korkak puştla (Ne yapacağı belli olmayan), Rüztem’in (Mert,
kahraman savaşçı), silahlı erin arasında ne fark kalır?
O
kılıç, Rüstem’e şekerden de hoştur;
Ona
okların yağması, para saçısından da tatlıdır.
O
aslan, yüzlerce nazlar ederek avlar avını;
Avlar,
ona avlanma hevesiyle katar-katar koşuşup dururlar.
Kanlara
bulanıp can veren av, kanlar içinde, Allah için olsun, beni bir kere daha öldür
diye ağlar durur.
Ölünün
iki gözü, diriye, a gaflete (Çevresinde olan-bitenlerin
farkına varamayacak durumlara) dalmış, buz gibi donakalmış kişi, gel,
kulağını kaşıyıp durma (Ne yapacağım diye kararsız kalma,
benim gibi ol) diye bakar.
Sus,
sus, aşkın işleri hep tersinedir;
Çok söylemekle anlamlar gizlenir gider.
Bir
kere daha seher yeli gibi esip geldik;
Bir
kere daha güneş gibi yüzlerce ışıklar saçarak doğduk.
Koca-karı
(Mart ayı) soğuğunun hüküm sürdüğü mevsimin
inadına tıpkı temmuz güneşiyiz biz;
Bir
uğultudur, bir neşedir, salmışız gül bahçesine.
Kü-kü-kü
nerde, nerde, nerde diye binlerce üveyik kuşu, bizi aramada;
Binlerce
bülbül, binlerce dudu, bizden yana uçmada.
Balıklara
haberimiz erişti de denizi coşturdular, binlerce dalgalarla kabardı, köpürdü
deniz.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Savaşta olan
yaranın yiğitliğin madalyası olduğunu öğrendik.
2.
Ölürsek bile
yiğit kişinin öldürmesiyle olmasının gerektiğini öğrendik.
3.
Ne yapacağını
bilemeyen, karar veremeyen, şaşkın kişinin ölmesinin daha doğru olacağını
öğrendik.
4.
Aşkın verilerini
herkesin anlayamadığını, ancak bu yolda olanların anlayabileceklerini,
yaşayabileceklerini yüzeysel bakanların ters bir anlayış bakışıyla
bakacaklarını öğrendik.
5.
Allah’a gidecek
yolu, bu yolu tarif edecek, yol gösterecek, yolu anlatacak, yolun inceliklerini
öğretecek Allah dostunu nerde-nerde-nerde diye hararetle aramamız gerektiğini
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Aramakla; Allah’a ulaşılabileceğini,
kavuşulabileceğini, görebileceğini Mevlana Hazretlerinden haberini alan kişinin
hemen arayışa gireceğini, yerinde duramayacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ